FATMA CANBULAT ERDEM


Frekansını Yükselt


Nikola Tesla’nın da dediği gibi, kâinatta her şey titreşim, enerji ve frekanstır. 

Kuantum fiziğine göre; maddesel boyutta hücrelerimizin atomlardan oluştuğu, atomlarımızın sürekli olarak kendi içlerinde titreştikleri, bedenimizin bir titreşim yaydığı ve titreşimi olan her şeyin bir frekansı olduğu; bilimsel bir gerçek olarak kabul ediliyor.

Beynimizin frekansının düzenli olarak yapılan enerji, meditasyon çalışmaları ve ibadetle yükseltilebileceğini düşünüyorum. Beynimizin frekansı yükseldiğinde, hayata bakış açımız, düşünce tarzımız pozitif yönde değişir.  Bedensel frekansımızı, şükrederek, sevgi dolu bir kalple yükseltebiliriz. Karanlık, iyi havalandırılmış bir odada kaliteli bir uyku da epifiz bezini pozitif anlamda güçlendirir. Epifiz bezi güçlü olduğunda, doğal olarak frekansımız da daha güçlü olur. 

Amerikalı ünlü bilinç araştırmacısı Dr. David Hawkins, uygulamalı kinesiyoloji yardımıyla insanların duygularını ölçüp, her bir duygunun, belli seviyedeki enerji frekansına ve gücüne sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre yüksek frekansların, düşük frekanslara olumlu etkisi olduğu yani; düşük frekansın, yüksek frekans ile etkileşime geçip olumlu bir şekilde dönüşüp yükseldiği görüldü. 

Yapılan araştırmalar kritik seviyenin 200 Hertz (cesaret) olduğunu, 200’ün altında çıkan duyguların, düşüncelerin ve durumların; kişiyi ve çevresini zayıflattığını, yorduğunu ve aşağı çektiğini ortaya çıkardı. Kişilerden herhangi birinin bilinç frekansı yükseldiğinde, çok sayıda düşük frekanslı bilinci de etkileyip, dengeleme imkânı yaratığı görüldü. 

​Pozitif, her şeyi olduğu gibi kabullenen mutlu bir insanın yaydığı enerji, 90 bin insanın yaydığı düşük enerjiyi dengeliyor. Sevgiyi gerçek anlamda hisseden ve yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 750 bin insanın yaydığı düşük enerjiyi dengeliyor. Barış ve huzur dolu bir insanın yaydığı enerji, 10 milyon insanın yaydığı düşük enerjiyi dengeliyor. 

Uyutan Frekanslar kitabının yazarı müzisyen Murat Tuğsuz: Evrenin sırrı gözle göremediğimiz ama her an içimizde var olan bir şey; yani frekansta saklıdır. Hayatımızın her anı titreşimlerle, dalgalarla ve görünmez bir müzikle örülü. Kalbimiz her atışında bir frekansla çarpar. Beynimiz düşünürken, farklı frekans dalgaları üretir. Sesler, renkler, ışıklar, hatta atomların titreşimi. 

Zekâ Geliştiren Ninniler, beyindeki delta dalgalarını hedef alarak rahatlama ve gevşeme sağlayan özel frekanslar üzerine kurulu polifonik armoniler içeriyor. Bu sayede sadece bebeğinizi sakinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda matematiksel zekayı da geliştirmeyi hedefliyor. Ninnilerimizin temeli, birçok bilimsel araştırmaya dayandığını, müziğin beyin gelişimine etkisinin 1993 yılında yapılan ünlü “Mozart Etkisi” çalışmasıyla, müziğin beyin gelişimi üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koyduğunu söylüyor. 

 

Açıklama: Hawkins-Bilinç-Haritası.png

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593