AHMET DERYA VARİLCİ

Tarih: 02.01.2024 16:06

Giden Dostlara II

Facebook Twitter Linked-in

 

 

İki yıl önce bugün İsmail Torunoğlu’nu kaybettik, 3 Ocak 2022’de…

İlkokuldan bu yana arkadaştık, benim için gerçek bir dosttu.

Babası Hasbi Torunoğlu babamla arkadaştı.

Aile dostumuzdu…

Kız kardeşi Seyhan, İsmail, ben ve kız kardeşim Leyla…

İlkokulu hep birlikte, aynı sınıflarda okuduk.

İlkokul arkadaşlığımız, ortaokul ve lisede de sürdü.

Okul bitti, dostluğumuz hep devam etti.

Hayatımız unutulmaz anılarla geçti.  

 

Bir Bisiklet Öyküsü

 

İkimizin de bisikleti vardı; benimki ince tekerlekli Eagle, onunki Dartanyan markaydı. Ortaokul yıllarında biz Çarşı’da oturuyorduk. Evimiz, babamın dükkânının üstündeydi. Bisikleti Orta Cami yanında “Bisikletçi Hoca” dediğimiz Ahmet Kuru’dan almıştık. Orada beğenip görmüş, babama söylemiştim. Babam da sıkı bir pazarlık sonrası Ahmet amcadan satın almıştı. Zarif görünümlü, güzel bir bisikletti. Satın almazdan önce arada bir onu yarım saatliğine Ahmet amcanın oğlu Mustafa ağabeyden kiralar, Ünye turuna çıkardım. Ünye turu dediğim, Köprübaşı’ndan Burunucu’na kadar… O dönem Ünye o kadardı ve kiralık bisikletler meşhurdu. “Bi tur versene, ben de bineyim.” diyenden geçilmezdi. 23 Nisanlarda bisikletleri süsler, korteje katılırdık. Sonuçta beğendiğim bisiklet tümüyle benim olmuştu. O yaşta en önemli mal varlığımız sayılırdı. Yıllar sonra Vittorio De Sica’nın “Bisiklet Hırsızları” filmini izleyince, bisikletin bu özelliğini daha iyi anladım.

İsmail’in bisikleti de güzeldi üstelik sıfır alınmıştı ama gözü hep en iyilerdeydi. Dartanyan yerine o yıllarda çok meşhur olan Yale marka bisikletlere takmıştı. Bu arayışı ömrü boyunca devam etti.

Bir gün Ortaokul yokuşundan iniyoruz bisikletle. Tam yokuşun başında Hacı Osman Ağa Camisi’ni geçmiştik ki, İsmail yokuş aşağı birden hızlandı. Yoldakilere çarpmamak için direksiyonu kırınca dengesi bozuldu, yolun kenarına çarptı. Durduk, toparlandık. Durumu fazla vahim görünmüyordu. Yola devam ettik. Meğer bisikletin üzerine düşmüş ve fren çubuğu kasığına batmıştı. Canı çok pekti, oralı olmamıştı ama ciddi bir yaralanmaydı. Okula birkaç gün taksiyle gidip gelmek zorunda kalmıştı.   

Onu aradan geçen uzun yıllar sonra inşaat malzemeleri satıcısı olarak buldum. En iyi olma arayışı meslek hayatında da sürüyordu. Bana da aynı tavsiyede bulundu, “Yapacağın işin en iyisi olmalısın!” diyordu.  

Kendine olan güveni ve liderlik eğilimi her zaman ağır basıyordu. Bu özelliği siyasi yaşamında da etkili oldu. Siyasi partilerle temastaydı. Bir dönem Anavatan Partisi İl Genel Meclisi Üyeliği ve Ünye İlçe Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ardından Demokrat Parti Ünye İlçe Başkanı oldu.

Ünye’de sosyal ve siyasi etkinliklerin merkezindeydi. Ünye’nin Dünkü Çocukları etkinliğinde özel bir yeri vardı. Grubun trampet takımında tıpkı Ortaokul lise yıllarımızdaki gibi yerini almıştı. Fener alaylarında, Çamlığa sahip çıkma konusunda yine ön saflardaydı.

Son dönem siyasi faaliyetlerini oğlu Berkay’a devretmişti. 2019 yerel seçimlerinde oğlu Berkay Torunoğlu, İyi Parti ve CHP’nin Ünye Belediye Başkanı ortak adayıydı. 

 

İki Anı Daha

 

İlki ortaokula yeni başladığımız dönemden kalma siyah-beyaz bir fotoğrafa ilişkin.

1966 veya 1967 yılındaydık. O yıllarda bayram günlerinde, özel günlerde veya havanın güzel olduğu zamanlarda sahilde, özellikle parkta (o zamanlar yalnızca bir park vardı, iskele yanında bugün Yunus Emre Parkı diye bilinen yerde) elinde fotoğraf makinasıyla fotoğrafçılar olurdu. Orada olmasalar da stüdyoya gidip randevulaşırdık. En meşhurları Foto Öndersev ve Foto Yayla idi. Ayrıca Orta Cami yanında Keleşoğlu vardı, daha çok vesikalık çekerdi. Bir de Enver Lüleci’yi hatırlıyorum.

İsmail’le bir hatıra fotoğrafı çektirelim dedik. Orta cami yakınında stüdyosu olan Foto Yayla’ya parkta fotoğraf çektireceğimizi söyledik, “Siz gidin, ben hemen geliyorum” dedi. Park’ta küçük bir çay ocağı binası, dışarıda çimenlerin üstünde birkaç tahta masa ve tahta sandalyeler vardı. Arkamız denize dönük, Foto Yayla’ya poz verdik. Parasını peşin ödedik, kural öyleydi. Ertesi gün gidip siyah-beyaz fotoğrafımızı alacaktık. Babam parayı bozuk vermiş yahut cebimde biriken harçlıklardan dolayı parayı çıkarıp tek tek saymak zorunda kaldım. İyi para ediyormuş anlaşılan o yıllarda fotoğraf çektirmek. İşte İsmail kardeşimle çektirdiğimiz siyah beyaz fotoğraf o günlerden kalma.

İkinci anım daha yakın bir geçmişe ait. Eşi Firdevs hanımla bir gece konuk olarak gelmişlerdi. Ne yazık ki iadeyi ziyarette bulunamadık, araya Pandemi girdi. Güzel bir sohbetti, her zaman olduğu gibi. Daha çok geçmiş günlerden bahsetmiştik... Kaledere İlkokulu yıllarından, Niksar Caddesi’ndeki baba evinden, bizim Çarşı’da ikamet ettiğimiz yıllardan söz ettik. 

Çayı şekersiz içiyordu İsmail, bana da şekersiz içmemi önerdi. Çayın tadını daha iyi alabileceğimi söyledi. Bense çayı çift şekerle içerdim ama denemeye karar verdim. Önce teke düşürdüm şekeri, sonra hep kaldırdım. Gerçekten de şekersiz olunca çayın tadını daha fazla almaya başladım. O’nun deyişiyle, şerbet içiyormuşuz meğer. 

İçtiğim çayda bazen İsmail kardeşim düşüyor usuma.

 

Berkay Torunoğlu

  

5 Ocak 2022 tarihinde oğlu Berkay’ın “Acı kaybımız” diye başlayan sosyal medya paylaşımı İsmail Torunoğlu’nu evladının gözünden tanımlıyor:

“Hayatta en çok babam gibi olmak istedim. Babam benim rol modelim. Ailesine çok düşkündü. Annem Firdevs Hanım için çok iyi bir yol arkadaşı, kader arkadaşı ve iyi bir eşti. Çok sevdiği torunu Demir Berk için iyi bir oyun arkadaşı ve harika bir dede oldu. Ne eşim Asiye’yi ne de Barkın’ın eşi Gizem’i gelini olarak gördü, hep kızları olarak kabullendi ve çok sevdi. Hayatı boyunca tanısın tanımasın birçok insana dokundu. Tam bir toplum ve siyaset adamıydı. Ardında yollar, köprüler okullar gibi birçok eserler bıraktı. Bu gücü kendisi için değil çok sevdiği Ünye’si için kullandı.”

Evladının gözünden bu şekilde anılmak ne güzel…

 

Şimdi Uzaklardasın

 

İsmail Torunoğlu 3 Ocak 2022 Pazartesi günü evinde kalp krizi geçirdi.

Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelerle rağmen kurtarılamadı, 69 yaşında hayatını kaybetti.

4 Ocak 2022 Salı günü Nadirli Mahallesi’nde aile kabristanlığına defnedildi.

Siyasi görüşümüz aynı olmasa da, çocukluk döneminde başlayan dostluğumuz bu durumdan hiç etkilenmedi.

Bir dost, bir arkadaş olarak başladı ilişkimiz, öylece devam etti...

Aramızdan ayrıldı ama kalbimizde hep var edeceğiz.

Anısına saygıyla, rahmetle, sevgiyle ve özlemle...

Mekânı cennet olsun.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —