MUSA KIRANLI

Tarih: 07.09.2023 16:49

Güvenli Şehir (Güvenlik Kameraları)

Facebook Twitter Linked-in

Toplumsal huzur ve güvenliğin sağlanması amacıyla güvenlik kamera hizmetleri ile yangın tüpü bulundurma zorunlu kılınmalıdır.

Toplumsal huzurun ve güvenliğin sağlanması, teknolojik imkânların kullanımını da zorunlu kılmaktadır. Bu doğrultuda günümüzde işyerlerinde kamera takılması ve alarm sistemlerinin kurulması kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Kameralar ile birlikte yangın söndürme tüpleri de aynı şekilde.

MOBESE ve güvenlik kameralarının, caydırıcılık ve tespit olmak üzere önemi büyük olup yangın söndürme tüplerinin de bulunması ile can ve mal kayıplarının önüne geçilebilir.

Güvenlik ve tedbirin sağlanması ile suçu önleme ve aydınlatma durumlarında güvenlik kameralarının ve yangın tüplerinin bulundurulmasının önemi giderek artmaktadır. 

Bu nedenle il ve ilçelerde, vali ve kaymakamlar tarafından yayınlanan genelgeler ile güvenlik kamerası ve yangın söndürme tüpleri kullanımı zorunlu hale getirilebilmektedir. Devletin alacağı güvenlik önemlerinin yanında, vatandaşların da kendi güvenliğini sağlamak amacıyla güvenlik kamerası sistemleri ve yangın tüpleri ön plana çıkmaktadır.

Yapılan araştırmalarda; şehirlerde kritik noktalarda bulunan MOBESE ve güvenlik kameraları ile elde edilen görüntülerin delil olarak kullanılması, bugüne kadar birçok adli vakanın çözümüne katkı sağlamıştır. Yangın söndürme tüplerinin kullanımı ile de mal ve can kayıplarının önüne geçilmiştir. 

Yürüdüğümüz sokaklar, oturduğumuz bir restoran, alışveriş yaptığımız işyeri ya da diğer yerler… Kafamızı çevirdiğimiz hemen her yerde güvenlik kameralarıyla ve yangın tüpleri ile göz göze geliyoruz. Ancak bu çok önemli teknolojik aletlerin çalışır olduğundan emin değiliz.

Bulundurmak için yasal bir zorunluluk olmasa da Güvenlik kameraları artık hayatımızın her alanında.

Sıkıntılı bir durum yaşayanlar bulundukları alanlardaki güvenlik kameralarının incelenmesi talebinde bulunabiliyorlar. İlgili birimlerin onayıyla o ana dair kamera görüntüleri inceleniyor ve bu görüntüler süreç üzerinde belirleyici rol oynuyorlar. Ancak var olan kameralar çalışmamakta ve kayıtlar tutulmamakta ya da görüntüler net olmamaktadır. Yine yangın tüpleri de özelliğini kaybettiğinden görev yapmamakta ve mağduriyet yaşanmaktadır.

Güvenlik amacıyla kullanılan kameralarda Madalyonun bir yüzünde ‘özel hayatın gizliliği’ tartışmaları sürse de aslında güvenlik kameraları özellikle kriminal olayların aydınlatılması ya da söz konusu yerde yaşananların net bir şekilde ortaya koyması açısından çok önemli rol üstleniyor. [Güvenlik kameraları, özellikle hırsızlık başta olmak üzere kriminal olaylarda önemli roller oynuyor.], [Kalabalık grupların karıştığı olaylarda kimi zaman 'tetiği çekenin kim olduğu' sorusu da güvenlik kameralarıyla yanıt bulabiliyor.]

Her ne kadar zorunlu olmasa da bazı konutlarda ve İşyerlerinde bulunan kameraların sorumluluğu vardır. Güvenlik kamera kayıtlarının tutulması her ne kadar zorunlu olmasa da tutulan kayıtlar bir suç meydana geldiğinde delil niteliğinde olacağından bu görüntülerin yok edilmesi, değiştirilmesi suç teşkil eder.

Türk Ceza Kanunu'nun 281. maddesi ‘Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ şeklindedir.

Bu hükme göre güvenlik kamera görüntülerinin silinmesi suç delillerinin yok edilmesi suçunu oluşturur. Bunun da beş yıla kadar hapis cezası bulunmaktadır. Genel olarak kameralar, 7 gün 24 saat kayıt alabilmeli ve kaydedilen görüntüler, 15 gün süreyle saklanabilir olmalıdır.

Genel olarak Kafe ve restoran gibi mekanların güvenliği yönünden kamera kaydı kullanımı söz konusu olsa da yasal olarak bir zorunluluk bulunmaması izahı yoktur. Oysa güvenlik için bazı noktalarda ve işyerlerinde emniyete bağlı güvenlik kameraları bulundurulması zorunlu olmalıdır. Ki bazı illerimizde Valilik tarafından cafe, otel, restoran vb yerlerde kamera bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir. 

Suç ve suçlu ile mücadelede şehir hayatının gereklerinden birisi haline gelen alarm sistemleri ve güvenlik kameraları, gelişmiş ülkelerde yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Suç oluşmadan önleyebilmenin maliyeti suç oluştuktan sonra yapılacak olan tüm çalışmalardan daha düşüktür.

Sonuç olarak cadde, sokak, cafe, restoran, otel, alışveriş merkezleri ile bazı işyerlerinde, taksiler ve bina girişlerinde kamera bulundurulması işlenen bir suçu tesadüfen kayıt altına aldığı durumlarda delil olarak kullanılabileceğinden şehir güvenliği, adalet ve asayişi sağlamakta önemlidir. 

Anayasa, Kabahatler Kanunu, “Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirler” İl İdaresi Kanunu çerçevesinde kaymakam ve valilerce hazırlanabilmektedir. 

Güvenlik kamerası bulundurma zorunluluğu, halkın yoğun olarak bulunduğu işyerleri ile banka, büyük market, döviz büroları, kuyumcular, oteller, benzin istasyonları vb. alanları kapsayabilmektedir.

Valiliğimiz ve kaymakamlığımızın bu konuda gerekli hassasiyet ve duyarlılık göstermesini arz ve talep ediyorum.

Çünkü İşyerlerine, apartman girişlerine, cadde ve sokaklara, idare veya bireyler tarafından yerleştirilen kameralar vasıtasıyla yapılan kamera kayıtlarının, özel hayatın gizliliğini ihlal olarak değerlendirilemeyeceği; zira bu kameraların amacının, bireylerin özel hayatına ilişkin görüntüleri izlemek ve/veya kaydetmek değil, kamusal alanda güvenliğin sağlanması olduğu kanaatindeyim.

Yine bir güvenlik konusu yangınlarda can ve mal kayıplarının önüne geçmek için çıkarılan yönetmelik gereği

Düşük tehlike sınıfında her 500 m2, orta tehlike ve yüksek tehlike sınıfında her 250 m² yapı inşaat alanı için 1 adet olmak üzere, uygun tipte 6 kg'lık kuru kimyevî tozlu veya eşdeğeri gazlı yangın söndürme cihazları bulundurulması gerekir.

Otoparklarda, depolarda, tesisat dairelerinde ve benzeri yerlerde ayrıca tekerlekli tip söndürme cihazı bulundurulması mecburidir. Depo ve tank alanlarında en az 2 adet 12 kg'lık kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazı bulundurulmalıdır.

Yasa ile evlerde yangın tüpü bulundurma zorunluluğu yok. Ancak ailenizle yaşadığınız yuvanızda çıkabilecek bir yangın için küçük bir yangın tüpü hayat kurtarıcı olabilir.

Bu değişikliklerin bir yenisi içeren, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 20 Kasım 2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

Ayrıca 19.12.2007 tarihinde 26735 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Binaların Yangında Korunması Hakkında Yönetmelik” işletmelerin Yangın Güvenliği Ekiplerinin oluşturularak bunlara yangın eğitimi ve uygulamalı yangın tatbikatlarının senede en az 1 kez yapılacağını ve kuru kimyevi madde içeren yangın söndürme tüplerinin 4 yılda bir yenilenmesi gerektiği Bilim Sanayi ve teknoloji bakanlığı tarafından ilgili kuruluşlara bildirilmiştir.

Söndürme cihazlarının standartlarda belirtilen hususlar doğrultusunda, yılda bir kez yerinde genel kontrolleri yapılır ve dördüncü yılın sonunda içindeki söndürme maddeleri yenilenerek hidrostatik testleri yapılır.

Not: Suç ve suçluyla mücadeledeki caydırıcı etkisi, suç oluştuktan sonra ise faillerin tespiti ve delillendirilebilmesi açısından güvenlik kameraları ve alarm sistemi büyük bir öneme sahiptir.

Yazımı paylaşmadan yaptığım bir gezide Deniz, kum, dere, göl ve Yaylaları ile ünlü olan Ordumuz da; Can ve mal güvenliği için Perşembe yaylası, argan yaylası ve kertil mesire alanlarında, yine ulugöl vb mesire alanlarında da yönlendirme levhaları ile bazı noktalarda kamera ve kolluk kuvvetleri bulunmalıdır. Sosyal tesislerde de güvenlik amaçlı kamera ve yangın tüpleri bulundurulmalıdır. Bu çok önemli konuda Sayın valimiz ve Büyükşehir Belediye başkanımız bakanımız ile ilçe kaymakamlarımızın gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyorum.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —