Yıllardır hasretle beklediğim, hayalini kurduğum hac yolculuğu nihayet gerçekleşiyor. Hacca gitmenin hayalini kurmak bile insanı mutlu ediyor. Hayalini kurduk, yolunu bulduk, imkân oldu, şimdi nasip oluyor Resulullahın doğduğu yere, şehirlerin annesi Mekke’ye gitmek.
Kuranı Kerimde okuduğumuz, Hz. Âdem’den Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail’den Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’ya (sas) kadar birçok peygamberlerin doğduğu ve yaşadığı yere Mekke’ye gitmek.
Bir Müslüman olarak görmeyi, hissetmeyi ve havasını solumayı en çok istediğim yere Mekke’ye gitmek.
Bu şehre gelmek Allah’ın emri İslam’ın şartlarından hac farizasını yerine getirmek anlamına gelmektedir. Kuranı Kerimde “Hacca gitmeye gücü yeten insanlara, Beytullâh'ı ziyaret etmek Allah'ın bir emridir.” (Ali-İmran 97)
Hac, meşakkatle arınmayı, sabırda huzuru arayan mukaddes bir yolculuktur. Dünyada sadece bir “yolcu” olduğumuzu hatırlamaktır. Aynı zamanda bu bir çağrıdır. Allah’ın evi Kâbe’yi tavaf etmeye ve hikmetlerini yaşamak için çağrıdır. Bu çağrı, Allah’ı mübarek yer ve zamanlarda anmaya, tevhide ve takvaya bir çağrıdır.
Bu çağrı, Hz. İbrahim vasıtasıyla Allah’ın emrine uymaktır. Hacca gidenler misafir olarak orada bulunmaktadır. Allah’ın (cc.) misafiridir. Bu emre uyup da gidebilenlere en güzel ikramlarda bulunulmaktadır. İkramlardan faydalanmayı kim istemez. Bu çağrıya uyarak “Allahümme Lebbeyk” buyur Allah’ım diyerek icabet etmeyi Allah nasip etti (İnşallah).
Mikat, İhram, Telbiye, Kâbe, Tavaf, Haceri Esved, Mültezem, Makamı İbrahim, Zemzem, Say, Arafat, Vakfe, Müzdelife ve Meşari Haram, Mina, Şeytan Taşlama, Kurban, tıraş olma, ziyaret veya veda tavafı gibi kavramlar haccın yerine getirilmesinde öneme sahiptir.
Hac ibadeti mal ve bedenen yapılan zor bir ibadettir. Mikat sınırları içinde sabır göstererek ihramla yapılır. Hacer’i Esved taşının yanından başlanarak Kâbe’nin etrafını dönerek tavaf yapılmış olur. Mültezemi, Makamı İbrahim’i, hicri İsmail’i görmek nasip olur.
Hacer validemiz gibi safa ve merve tepeleri arasında zemzemi bulmak için koşma işine say denilir. Hz. Âdem ile Hz. Havva validemizle buluştuğu yere Arafat’a çıkılarak vakfeye durulur. Müzdelife’de taşlar toplanır, Mina’da insanı kandırmaya çalışan şeytan taşlanır. Öyle taşlanır ki şeytan, haccı kabul olunan hacıları kandırma imkânı kalmaz ve şükür olarak da kurban kesilir.
Yapılan bu ibadetin çoğunluğu sembollerle yapılır. Kuranı Kerimde olaylar anlatılır insanın aklında kalsın diye. Hayal edileni yapmak daha kolaydır. Hac ibadeti de sembollerle yapılır. Hepsinin ayrı bir anlamı, hakikati ve manevi duyguları yaşama vardır. Allah’ın emrini yerine getirme vardır. Peygamberimizi, Hz. İbrahim’i, Hz. Âdemi, Hacer validemizi, Hz. Havva validemizi yaşama vardır. Huzuru bulma, af olunmayı hak etme vardır. Dünya ve ahireti, zenginliği ve fakirliği, varlığı ve yokluğu, aynı anda yaşama vardır. Allah’ın misafiri olma ve ziyareti, sevdiğimizle beraber olma vardır.
Mekke ziyareti ibadet maksadıyla yapıldığı için değerlidir. Sadece görmek gezmek için gitmeyi düşünenler, yapılan harcamaları boş olarak değerlendirebilir doğrudur. Amaç turistlik gezi değildir. Kul olarak, Allah’ın emrini yerine getirmektir. Mekke’ye hakikati ve huzuru yaşamak için gitmektir.
Hacı olup, hacı gibi kuralları yapıp kurallara uyarak Allaha kul bilinciyle yaşamak için gitmektir.
Medine’ye varıp, Resulullahın yaşadığı yerlerde kendimi sınava tabi tutup yaşamlarımızı karşılaştırıp, hakikati bulmak, Peygamberimizle beraber olabilmek, ziyaret edebilmek için gitmek. Mekke’den sonra kutsal kabul edilen Medine’yi anlamak için gitmek. Kutsal topraklarda huzur bulmak için gitmek. Üzerimde borç olan hac ibadetini üzerimden kaldırmak için gitmek.
Allaha ve peygamberine yakınlığı artırmak için kutsal topraklara gitmeyi arzuladım, nasip şimdi gidiyorum. Günahların silindiği, isteklerin kabul olunduğu kutsal beldeye emre uyarak gitmek istedim. İnşallah günahlarım af edilir, isteklerim kabul olunur. İnşallah haccım mebrur olan haclardan olur. Allah bu niyetle gidenlerin de haccını kabul etsin. Gitmek isteyen Müslümanlara da nasip etsin.
