SİBEL KURU


Her An Herkes Mutlu Olabilir Mi?

Psikolog


Mümkün değil… Ancak birileri, ‘peki ben neden mutsuzum, benim hayatım neden bu kadar ışıltılı değil…’ diye düşünerek daha mutsuz olabilir.

En mutlu kişi, mutlu olduğunu herkesin görmesini isteyen kişi midir yoksa o an gerçekten yaşadığı içsel huzura odaklanabilen ve başkalarının bunu bilmesini umursamayan kişi mi?

En mutlu çift, belki çok büyük çabalarla verdikleri mutluluk pozunu sosyal medyada paylaşanlar mıdır yoksa ilişkisini gözler önüne sermeyi tercih etmek istemeyenler mi…

Sosyal medya aracılığı ile bir kişinin yaşamı ile ilgili fikir sahibi olabiliriz ancak tam anlamıyla nasıl bir hayat sürdüğünü bilemeyiz. Ancak sosyal medyada çoğunlukla kişilerin ‘olduğu gibi’ değil ‘olmak istediği gibi ‘ görünmek için büyük çabalar sarf ettiğini bilebiliriz.

Sosyal Medyada ‘Ördek Sendromu’

Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, kişilerin gerçek yaşamları ve sosyal medya aracılığı ile yansıttıkları yaşamları arasındaki fark ‘Ördek Sendromu’ ismi ile açıklanmaktadır. Dışarıdan baktığımızda çok sakin bir şekilde yüzen, suyun üstünde süzülen ördekler, suyun altında çok fazla çaba harcamakta ve bacakları hızla çalışmaktadır. Dışardan baktıklarında çok sakin, çok kolay şekilde ilerlediklerini düşünürüz…

Kişilerin sosyal medya paylaşımlarında da çoğunlukla mükemmel, zengin, fazlasıyla mutlu ve kusursuz hayatlar görmekteyiz ancak çoğu zaman görünen ile gerçek aynı olmamaktadır.

İnsanların genellikle beğenilme, taktir edilme, onaylanma, kabul görme, en önemlisi de ‘görülme’ ihtiyacı vardır. Kişiler bu ihtiyaçları ile birlikte kötü anlarını yansıtmaktan kaçınma ve her an iyi görünme çabası içine girebilmekte, bu durum bir süre sonra kişiyi yorabilmektedir.

Diğer yandan da her an mükemmel görünen yaşamlara sosyal medya aracılığı ile tanıklık eden ve bu durumdan dolayı aslında normal şekilde devam eden yaşamını olumsuz algılama eğiliminde olan ‘herkes mutluyken neden ben mutsuzum’, ‘herkes zenginken sadece biz mi fakiriz’ , ‘ sadece ben mi çocuklarım ile eşim ile çatışma yaşıyorum’ , ‘ neden benim hayatım hep kötü gidiyor’ gibi olumsuz düşünceler geliştiren pek çok insanın var olduğunu biliyoruz.

Bir pazar sabahı şık bir kahvaltı masasında tartışan ve çok kötü zaman geçiren bir çift sosyal medya da paylaşmak amacı ile tek bir an gülümseyerek poz verdiğinde, başka bir evde ‘neden insanlar böyle güzel bir pazar günü geçirirken biz evde sıkılıyoruz?’ diye tartışma yaşanabiliyor.

Sosyal medyanın gücü, olumlu yanları, kişilerin yaşamına olumlu katkısı tabiki göz ardı edilemez ancak bazı insanların daha mutsuz olmasına, ilişkilerinin kötüye gitmesine, depresif özelliklerinin tetiklenmesine sebep olabildiği de bir gerçek.

Sosyal medya kullanımını olumsuz bir durum ya da sosyal medya kullanıcısını hatalı olarak nitelendirmek söz konusu olamaz ancak kişilerin, sosyal medya konusunda da her alanda olduğu gibi ‘madalyonun iki yüzü’ olduğuna dair farkındalık kazanması, ekranda görünen filtreli yaşamlar ile aynı kişilerin gerçek yaşamlarının çok farklı olabileceği, hiç kimsenin yaşamının her anında mutlu olamayacağı, her insanın hayatında olumlu duygular kadar olumsuz duyguların da olması gerektiği bakış açısına sahip olabilmesi gerekmektedir.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593