FATMA CANBULAT ERDEM


İNCİNMEMEK MÜMKÜN MÜ?


Hiç de zor degil mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek aslinda. Bir düsünür demis ki; “Tanidigim en mutlu insanlar, sürekli olarak kendilerini degerlendiriyor, gelistiriyor. En mutsuzlar ise genelde baskalarini degerlendirip yargiliyor.”

 

Iyi ve huzurlu bir hayat yasamakla ilgili önerilerde bulunan bir yazi okudum. Diyor ki, konusmaya baslamadan önce su 4 seyi düsün:


- Geregi var mi?
- Sefkat de içeriyor mu?
- Birini incitebilir mi?
- Sessizligi bozacak kadar degerli mi?

 

Bunlari düsününce bos konusmaz, karsimizdakini kiracak, incitecek sözler söylemeyiz degil mi? Dinlemeyi bilmek de bir erdem. “karsimizdaki konusmasini bitirse de, ben o konuyla ilgili bir sey anlatsam” diye düsünmeden dinlemek çok önemli. Genelde insanlar o konu ile ilgili kendi yasanmisliklarini anlatmak için dinler gibi yapiyor. Mutlaka siz de yapmissinizdir bir düsünün. Karsimizdakinin anlattiklarini can kulagiyla dinleyip, onunla ilgili sorular sorup, derdini paylasmak yerine, kendi basimiza gelen benzer olayi anlatmak için susmasini bekleriz.

 

Sabirli olmak, nezaketli olmak, neseli olmak özenilecek özellikler. Öfke, nefret, kötümserlik, somurtmak bir o kadar olumsuzluga iter bizi. Her günümüzü cennete çevirmek ve hakkiyla yasamak için empati kurma becerimizi gelistirmeliyiz. O zaman zaten kimseye kizamaz, nefret edemezsiniz. Yunus Emre ne de güzel söylemis "Yaradilani hosgör Yaradandan ötürü". Hosgörülü olmak bir erdem. Saygi bazen sevgiden bile daha kiymetlidir, büyük küçük herkese saygi duymak lazim.

 

Esinizi, dostunuzu, ailenizden birini degerli hissettirmek ne kadar güzeldir bilirsiniz. Kim istemez ki degerli hissetmeyi? Seni degersiz hissettirenden kosarak uzaklas! Önyargi ile yaklasip, yargilamak, elestirmek en kolayi. Biz zor olani seçip, oldugu gibi karsimizdakini kabul edebiliyor muyuz? Söyleyeceklerini de kirmadan, önyargidan uzak söylemeli insan. Bana yapilmasini istemedigim hiç bir seyi baskasina yapmamayi düstur edindigim için huzurlu bir hayata sahip oldum diyebilirim, açik yüreklilikle.

 

"Tatli dil yilani bile deliginden çikarir" ne çok severim bu sözü. Hayat çok kisa o hayatin yollarina dösedigimiz taslar ise bizim davranislarimiz, tavrimiz ve hayata bakis açimiz. Hayattan üzüntüleri, sikintilari, hastaliklari ve ölümü  çikardigimizda elimizde çok az bir zaman kaliyor onu da doya doya huzur ve mutlulukla yasamanin yollarini aramaliyiz. Surat asmanin huysuz olmanin  iyi özellikler olmadigini bilmeli insan.

 

Bazen de birilerine bir sans daha vermeli, herkes bir sansi daha hak eder. Yine olmuyorsa araya mesafe koymakta fayda var tabi ki. Çam agaci dikenlidir, gidip de ona sarilamazsin degil mi? Incitmemek belki kolay ama incinmemeyi de bilmeli insan.

Hz. Mevlana’nin sözünü hatirlayalim;

 

Ey insan...

Incinmek de incitmek de gönül hamligindandir...

Sen aci oldugun için halkin acisi canina isliyor, dikeni etegine batiyor...

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593