Aziz okuyucular. Bu hafta sizlere Yavuz Selim Vakfi kurucusu Trabzonlu Alim Merhum Ahmet Yasar Hoca Efendinin sohbetlerinden bir buket sunuyorum.
Hz. Isa Aleyhisselam bir gün bir dagda aglayan bir kayaya rastlar ve kayanin bu halinden dolayi mahzun olarak: “Ya Rab! Bu kaya niçin aglar?” Diye sorar. Allah Zülcelal hazretleri de: Ya Isa, bu halinin sebebini kayaya sor, sana cevabi O versin, buyurur. Bunun üzerine Hz. Isa Aleyhisselam: Ey tas! Allah’in izni ile niye agladigini söyle deyince, kayadan su cevap gelir: Ey Isa Ruhullah! Bir gün yanima iki arkadas oturmustu. Konusurlarken, cehennemin yakacaklarinin taslar ve insanlar olacagini ifade eden ilahi kelamdan bahsettiklerini duydum. O günden beri; Acaba ben cehennemde yanan taslardan biri miyim diye korkudan aglarim. Bu hadisi serif imadan mahrum olan insan kalbinin kayadan daha sert oldugunu en güzel sekilde ifade etmektedir.
Demek oluyor ki; imana kapali olun kalpler kaya parçalari gibi suur ve idrakten mahrumdurlar. Allah insanlari bu seviyeye düsmekten muhafaza buyursun. Insan kendi disindaki varliklarin seviyelerine bakip durumunu degerlendirmelidir. Bitkiler alemine bakinca onlarin her anini Allah Teala’yi tespih ederek geçirdiklerini görür. Allah Teala bu hususu Kur’an-i Kerim’inde pek çok yerinde ifade buyurdugu gibi daha önce de gönderilmis bulunan kitaplarda da zikretmis ve bütün nebi ve resuller bu hakikati ümmetlerine teblig etmisler.
Allah’i unutan gafil insan! Kendi durumuna bakarak seviyenin bitkilerin gerisinde mi, önünde mi olduguna karar ver. Agaçlara bakarak onlarin durumu ile de kendi seviyeni mukayese edip arastir. Bu arastirmalari yapan insan, gayesiz, sebepsiz, faydasiz bir hayat yasamak için yaratilmadigini kabul etmek mecburiyetinde kalir.
Ey insan! Bir de kendine bak. Insanlara faydali mi zararli mi oldugunu arastir. Yaratilmis bütün varliklardan üstün olan insanin kendisine bahsedilen serefe kavusmasi için ilahi iradeye teslim olmasi, yaratilis gayesine göre vazifelerini yerine getirip, Allah’a hamd ve sükür görevlerini ifa ederek, teslimiyetini tamamlamasi gerekmektedir.
Öyleyse insafla kendine çekil ve halini düsün. Yaratilis gayeni ögren. Hiç olmazsa, taslar, bitkiler, agaçlar kadar yaratilis gayeni yerine getirmek için gayret et.
Eger bu gayretleri göstermezsen toprak altinda çürüyen tohum seviyesine gelirsin. O zaman çürüyüp ayaklar altinda çignenip yok olup gidersin. Ama sen canli tohum olmaya layiksin. Eger canli tohum olursan, insanlik bahçesinde yeserip büyürsün. Insanlik alemine isik saçan bir nur olursun. Bu hayatta da sonsun hayatta da sonsuz varliga ve mükafatlara kavusursun.
Dünya sahnesindeki en küçük varliktan en büyügüne kadar düsüncen ile ulas, onlarin manevi hallerine fikrini ulastir. Artik daldigin gafletten uyanarak ilahi sedaya kulak ver. Kendine ve insanlara karsi insafli ol. Hakk sedasi olan “Insanlari ve cinleri beni taniyip, bana itaat etsinler diye yarattim.” Ayeti kerimesini düsünerek mükellefiyetlerini yerine getir.
Insanin yasayisi için gereken nizami, suret ve yaratilis olarak sizleri en güzel sekilde yaratan, yasamaniz için bütün ihtiyaçlarinizi var ederek size hizmetçi kilandan daha güzel bilen var midir? Onun için ezelden gelen derin vahiy sedasina kulak ver. O sedaya tabi olarak hem dünya mutlulugunu hem de ahiretin temiz hayatini elde ediver.
Selam, iradesini Allah Teala hazretlerine teslim edenlerin üzerinedir. Selamete ermek Allah’in koydugu hayat ölçülerine tabi olmakla mümkündür. Bunun için sizlere hayatinizi diger varliklarin hayatlari ile mukayese etmenizi, fazilet ve üstünlügün nasil elde edilecegini arastirmanizi ve ögrendiklerinizi yasamaya karar vermenizi tavsiye ederim.
Allah’a degismeyen hakka tabi olmayi cümlemize nasip buyurmasi için dua ve niyaz ederim.
Selam, Hakk’a tabi olanlarin üzerine olsun.
Kalin saglicakla.
