Ramazan ayı mübarek bir aydır. Peygamberimiz Kuranı Kerimi Cebrail ile mukabele etmiştir. Aynı zamanda yardımlaşma ayıdır. Herkesin amelinin karşılığını fazlası ile aldığı, Cennet kapılarının sonuna kadar açıldığı Cehennem kapılarının kapatıldığı aydır.
“Ramazan ayının evveli rahmet, ortası bağışlanma, sonu ise cehennemden kurtuluştur.” İşte böyle bir ayı sevinçle karşılamak bize mutluluk vermektedir. Bu sebeple seni merhaba diyerek karşılıyoruz. Hoş geldin ey Ramazan. On beşine kadar seni merhaba diyerek mutlulukla karşılıyoruz, 15’den sonra ise elveda diyerek hüzünle uğurluyoruz.
Seni yaşayanlar sevinç içinde, seni yaşamayanlar hüzün içinde gelmeni hiç istememektedirler. Yiyip içerken el-Alemin gözünün önünde utanılar diye düşünmeyiniz. Çünkü onlar Ramazanı mübarek kılandan bile utanmıyorlar. Fakat içleri sıkıntılı ve hüzünlüdür. Gelme ey Ramazan, seni istemiyoruz derler. Sen gel ey Ramazan, biz seni seviyoruz.
Seni sevenlere geldiğini bir gün öncesi silah sesleriyle yine duyurduk. Sevinçlerimizi ilan ettik coşkuyla. Arife günü bir bardak suyla yedi adım yine gelesin diye işte seni hüzünle yol ediyoruz Ramazan.
Çocuklara tuttukları oruçları, kalktıkları sahurları, camilere koşup kıldıkları namazları, yaş ilerleyince o Ramazanlar ne güzel ramazanlardı dedirteceksin. Yaşı ilerlemişler ise sende görevini yaptığı için sevinçlerini hem içlerinde olacak, hem de dillerinde olarak seni yol edecekler, hem de tekrar kavuşmak için özlemle bekleyecekler Ramazanı.
Hayatta güzel ve iyi olan şeyler ne de çabuk geçiyor. Belki de daha güzeli gelecek diye gidiyor. Belki de Cennete daha çabuk kavuşabilmek için bu kadar çabuk bu gidiş. Normal günlerden daha hızlı bu ilerleyiş. İşte gidiyor Ramazan!
“İşte gidiyorum” şarkısını söyler gibi orucu tutmak için bahaneler uyduran bizleri bırakıp gidiyor. Reyhan kapısından girerek Cennette daha güzel günlerle sizinle olmam diyerek bırakıp gidiyor.
Oruçluyum bahanesi ile etrafımızda savurduğumuz azarlardan, sinirliğimizle yaptığımız hareketlerimizle kalplerini kırdığımız eşimiz, çocuklarımız, yakınlarımız, komşularımız, dostlarımız gibi oruçta bizden memnun olmadan mı gidiyor acaba?
Ramazan ve Oruç izlere huzur bırakmak yerine günahlarımızı temizlemeden alıp gidiyor mu? Yoksa günahlarımızla başbaşa bırakarak mı gidiyor.
Kimimiz Ramazanı yazın o sıcak ve uzun günlerinde, kimimiz kışın kısa günlerinde oruç, yaşlılarımız her ikisini tutarak yaşadı. Depremlerde oruçtan daha uzun süre enkaz altında aç susuz kalanlar bizim kadar şikâyetçi olmadılar. Çocukluğumuz ve geçen günlerimiz aklımıza geldiğinde ne hızlı geçti diye vah etmemiz işe yaramaz. Vah ettiklerimizle bizi başbaşa bırakarak işte gidiyor Ramazan.
Yardımlaşma hasletini bize öğretti, “acın halinden tok anlamaz” yerine acın halinden anlar duruma getirerek gidiyor. Her kuşaktan insanımıza “nerde o eski ramazanlar” dedirterek işte gidiyor Ramazan.
Belki de o kutsal kitabımız Kuranı Kerimin indiği o yılları hatırlayıp aynı hazzı yaşayacağı ümidiyle, heyecanla Kadir gecesini aradığı için son surat koşuyordu Ramazan. Belki de Bayrama oruç tutanları ulaştırmak için gidiyor Ramazan. Belki de şeker tadında bir bayram sunmak için bizlere hızla gidiyor işte Ramazan.
Tüm hata ve eksiklerimize rağmen büyüklüğünü gösterip, bir sonra ki yıl on gün önce gelebilmek için işte gidiyor Ramazan!
Sevindik gelişine, doğdu huzur içimize Ramazan. İndi sende rahmetle Kuran insanlara.
Sancak emirlerin biz Müslümanlara. Mutluluk başlı başına Ramazan.
Alı koyar kötüden, kötülükten oruç, Şeytanlar vurulur zincire. Oruç daraltır damardaki yollarını Şeytanın. Temizler kafamızı, yıkar düşüncemizi, siler ruhumuzu, kalbimizi,
Sıhhat kaynağı vücudun, Zekâtı bedenin. Hatırlatır açlığı, aç olanları, karnı taşlarla bağlananları. Sosyal denge ve sabrın kaynağı. Boldur mükâfatı Orucun. Bin aya bedeldir Kadiri, mağfiret müjdeler. Melekler inancı gibi sağlam imanı olanlar üzülüyor, huzurun gidişine arkasından Ramazana,
Oruca, Kadire yine gel. Sensiz kalbimiz yumuşamıyor, yakalayamıyor huzuru mutluluğu. Allah’ım ihtiyacız Melekleşen Ramazan günlere. Rabbim yardım et bizlere, Sana direnenlere karşı.
