İSMAİL SARI


Kur'an Okumanın Önemi

Eğitimci-Yazar


       İlâhi Vahiy ürünü olan Kur'an-ı  Kerim, Allah tarafından peygamberler aracılığı ile insanlara gönderilen İlâhi Kitapların en büyüğü, kapsamlısı, geçerliliği sürekli olanı (Kıyamete kadar geçerli) ve sapasağlam korunanı dır. Kur'an'dan önceki kitaplar (örnek: İncil, Tevrat gibi) süreli olarak gönderilmiş ve tahrifata uğrayarak aslını kaybetmiştir. Kur'an-ı Kerim ise kıyamete kadar geçerli ve korunması Cenâb-ı Hakk tarafından üstlenilmiş son ve en büyük İlâhi Kitap olma özelliğine sahiptir. Bugüne kadar tahrif edilememiştir, bundan sonra da hiç bir zarar verilmeyecektir. Çünkü Allah; "O'nu (Kur'anı ) biz indirdik, koruması da bize aittir." buyurarak, Kur'anın koruyuculuğunu bizzat üstlenmiştir. Ancak, müslümanlar var olduğu müddetçe...

       Böyle sağlam, korunaklı ve kapsamlı bir kitabın mensupları olan biz müslümanlar, dört elle sarılmamız gereken bir kitaba karşı daha samimi, daha kıymetbilir ve daha dürüst davranmalıyız,  diye düşünüyorum. Başucu kitabı olarak alınan ve fakat  ilgisizlikten evlerin tozlu raflarında, kapakları bile açılmadan bekletilen Kur'an-ı Kerimler, bu ilgisiz ve bilgisiz ( Kur'an bilgisi olmayan) sahiplerine BEDDUA ederler. Böyle beddualı müslümanların sayısı her geçen gün çoğaldığı için biz müslümanların iki yakası bir türlü bir araya gelmiyor. Ehl-i küfür karşısında hep yenik, fakir, zavallı, aciz ve beceriksiz durumda kalıyoruz. Boğazını doyurmak için Avrupa ülkelerine giderken Akdenizin haşin sularına gömülen yığınlarca müslüman evlâdının perişan hâli biz müslümanlar için bir yüzkarasıdır. İslâm aleminin zenginlikleri (petrol ve ürünleri gibi) ile palazlanan kâfirler, gariban müslümanlara kan kusturuyorlar. Bu acizlikten bir an önce  kurtulmalıyız.

       Bazı bilgisiz müslümanlar, fakir müslüman ülkelerinin  garibanları için; "tembel, beceriksiz, pis insanlar... " gibi hakaret ifadelerini kullanıyorlar. Şunu unutmayalım ki, bu müslüman ülkelerin büyük çoğunluğu Osmanlı İmparatorluğu döneminde, "Halife-i Ruyuzemine bağlı olarak" bizim tebeamızdı (yani bize   bağlılardı ). Baş bozulunca (İmparatorluk yıkılınca), hepsi İngilizlerin esaretine düşerek yıllarca esir ülke halinde yaşadılar. Yıllar sonra bağımsızlık kazandı larsa da içleri bışaltıldıktan ve Türk düşmanı yapıldıktan sonra bağıms oldular (güya.!..).

       Haçlı zihniyetli batılılar, müslümanlardan intikam alıyorlar. Bizler toptan ayağa kalkarsak inşâallah - ki, kalkacağız Allah'ın izni ile - hep birlikte tıparlanacağız.

       Ümitsiz değiliz ve olamayız. Bu bir devirdir, sabırlı ve prensipli olursak,  gelecek bizim- ebet bizimdir

       Saygı, sevgi ve selâmlarımla...

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593