Meral Can


Matematikte Başarının Formülü: İstikrar, Tekrar ve Anlayış


Röportaj: Meral Can

 

Spot: “Matematikte başarı, sayılarda değil; sabır, süreklilik ve düşünme alışkanlığında gizlidir.”

 

Matematik… Kimi öğrenci için korkulan bir dağ, kimisi için çözülmesi keyifli bir bilmece.

Peki bu derste kalıcı başarı nasıl yakalanır?

Bu sorunun yanıtını, 21 yıllık deneyimiyle öğrencilerine “matematiği anlamayı” öğreten Matematik Öğretmeni Duygu Ünsal, nam-ı diğer “Duygusal Matematik” hesabının sahibiyle konuştuk.

 

– Duygu Hanım, önce sizi tanıyalım. Eğitim yolculuğunuz nasıl başladı?

Mesleğe ilk adımımı Millî Eğitim Bakanlığı’nda attım. On yıl boyunca orada görev yaptıktan sonra, oğlumun sağlık durumu nedeniyle istifa ettim ve kendi işimi kurdum. Son on bir yıldır özel ders, seminerler ve soru yazarlığı ile eğitim alanında yoluma devam ediyorum.

 

Eğitim bir yönüyle meslek, bir yönüyle de yaşam biçimi. Bu süreç bana, öğrenmenin sadece öğrenciler için değil, biz öğretmenler için de bitmeyen bir yolculuk olduğunu gösterdi.

 

– Sizce bir öğrencinin matematik başarısında Türkçe ne kadar etkili?

Türkçe bence tüm derslerin kraliçesi 😊

Öğrencinin soruyu doğru anlaması ve analiz edebilmesi için çok önemli. Bu yüzden her gün en az 25-30 paragraf sorusu çözmelerini öneriyorum. Çünkü anlamadan çözmek mümkün değil; okuduğunu doğru yorumlayan öğrenci, matematikte de güçlü adımlar atar.

 

Bu cevap aslında şunu da hatırlatıyor: Matematik, sadece işlem değil, anlam sanatıdır.

 

– Kaynak seçimi konusunda hem öğrenciler hem veliler kararsız kalıyor. Siz ne önerirsiniz?

Kaynak mutlaka MEB kazanımlarına uygun olmalı.

Sorular öğrencinin yorum gücünü ve analiz becerisini ölçmeli. Ayrıca, öğrencinin seviyesine uygun olmayan kaynak motivasyonu düşürür.

“Komşum bu kitabı almış, ben de almalıyım” anlayışı yerine, kişisel seviyeye uygun kaynak seçimi yapılmalı.

 

Yani, başarı herkesin kendi hızında yeşerir.

 

– Günlük kaç soru çözülmeli?

Bu soru hem en sık sorulan hem de en tehlikeli sorulardan biri 😊

Çünkü önemli olan sayı değil, sürekliliktir.

Öğrencinin hedefi, seviyesi ve zamanı bu sayıyı belirler. Nicelikten çok nitelik odaklı çalışmak gerekir.

Ama bir ortalama vermek gerekirse, temel seviyedeki bir öğrenci için 100-120 soru iyi bir başlangıç olabilir.

 

Matematikte devamlılık, sayılardan çok daha değerlidir.

 

– Matematik kümülatif bir ders denir. Tekrar kitapları gerçekten gerekli mi?

Kesinlikle evet.

Bir basamak tam oturmadan diğerine geçmek öğrenciyi zorlar. Ama sadece “öğrenmeden geçmeyelim” demek de yeterli değil.

Zamanla bilgiler unutulabilir; bu yüzden tekrar kitapları kalıcılık için çok önemli.

Ben öğrencilerime hem konuyu tam anlamalarını hem de düzenli aralıklarla tekrar yapmalarını öneriyorum.

 

Kalıcılık, öğrenmenin değil; hatırlamanın meyvesidir.

 

– Matematikte unutma diye bir şey var mıdır?

Tam anlamıyla unutmak yoktur.

Doğru öğrenilen bilgi beyinde kalır, sadece geri çağırmak zorlaşır. Düzenli tekrar, hem özgüveni hem bilgiyi taze tutar.

 

Bir öğrenci ne kadar çok tekrar ederse, beynine “ben bunu biliyorum” demeyi o kadar öğretir.

 

– Yeni nesil sorular öğrencileri zorluyor. Sizce nasıl ilerlemeliler?

Ahh evet, bu bizim kanayan yaramız 😊

Yeni nesil sorular sadece bilgi değil; bağlantı kurma, yorumlama ve analiz becerisi ister.

Bu yüzden öğrenciler önce temel konularını sağlamlaştırmalı, ardından her gün küçük dozlarda yeni nesil pratik yapmalı.

 

Bir soruyu çözemediğinde vazgeçmek yerine şunu sormalı:

Bu soru benden ne istiyor?

Verilen bilgi neden verilmiş olabilir?

 

Sorunun mantığını çözmek, cevabı bulmaktan daha öğreticidir.

 

– Özel ders almak yeterli midir?

Hayır, özel ders sadece başlangıçtır.

Hiçbir öğretmenin sihirli değneği yoktur.

Özel ders öğrencinin farkındalığını artırır ama kendi çalışması olmadan kalıcılık sağlanmaz.

Gerçek ilerleme; ders + tekrar + bireysel pratik üçlüsüyle olur.

 

– Özel ders aldığı halde hâlâ beceri temelli sorularda zorlanan öğrenciler için ne önerirsiniz?

Sorun çoğu zaman bilgi eksikliğinden değil, düşünme alışkanlığından kaynaklanır.

Öğrenci sadece izleyerek değil, kendi cümleleriyle anlatmaya çalışarak öğrenmeli.

Küçük ama düzenli pratiklerle düşünme süresini kısaltabilir.

 

Matematikte ustalaşmak, hızla değil; anlayarak ilerlemekle olur.

 

– Son olarak, bu yıl sınava girecek öğrencilere neler söylemek istersiniz?

Planlı olun, çünkü panik değil; istikrar kazandırır.

Her gün az ama düzenli çalışın.

Hedefiniz “çok soru çözmek” değil, “doğru düşünme alışkanlığı kazanmak” olsun.

 

Unutmayın: Başarı yalnızca bilgiyle değil, duygusal dayanıklılıkla gelir.

Kendinize inanın; çünkü inanmak, başarının ilk adımıdır.

 

Duygu Ünsal’ı Instagram’da “@duygusalmatematik” hesabından takip edebilirsiniz.

Matematiğe duyguyla yaklaşan bu öğretmen, her paylaşımıyla öğrencilere “başarmak mümkün” mesajını veriyor.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593