YAHYA CUMHUR TAPÇI


Medeni(?) Avrupa Süper Güç ABD(?) Ya Müslüman Devletler…

Yahya Cumhur Tapçı


Yüzümüzü Avrupa’ya döndüğümüz günden beri bir türlü kendimize gelemiyoruz. Kendi gerçeklerimizin farkına varamıyoruz. Kadim bir tarihe ve medeniyete sahip olduğumuzun idrakinden yoksun aşağılık kompleksiyle bu güne kadar geldik. 

Altmış yıldır AB kapısında bekletilene kadar ve çevremizde olup biten olayların vahametinin yüzümüze çarpması, gözümüze sokulması neticesinde bir nebze kendi gerçeklerimizin farkına varır olduk. Ne ABD, ne AB ne de bir başka güç odaklarının bize bir fayda sağlamayacağının idrakindeyiz sanırım. Etrafımızda oynanan oyunun bizim üzerimize oynandığının farkındayız. Her ne kadar hala farkına varamamış olanlar olsa da…

Avrupa menşeli ABD süper güçmüş… Neyin süper gücüymüş ki… İnsanları özgürlük adına kandırıp köleleştirdiği için mi? Yıllarca insanlara hayvan muamelesi yaptığı için mi? Sırf silah satabilmek için savaşları körüklediği, kardeşi kardeşe düşürüp dünyayı savaş alanına çevirdiği için mi? AB, sözde özgürlüklerin, demokrasinin ve insan haklarının temsilcisi… Daha düne kadar birbirini yiyen, sömürgecilik paylaşımcıları; hakkın ve haklının değil, güçlünün yanında olup tam bir Türk ve İslam düşmanlığının merkezi değil mi AB… Son zamanlarda Yunanistan’ı silahlandıran Fransa, üsler kurup ordusunu adalarda ve Ege yakınlarına konuşlandıran sözde müttefikimiz ABD… Ermenistan’ı gazlayıp Azerbaycan’a saldırtan, destek sözü veren ve açıkça silahlandıran bunlar değil mi? ABD ve Fransa’nın Yunanistan, Ermenistan ve Gürcistan politikalarında hedefin Türkiye olduğu açıkça belli değil mi? 

Altmış yılı aşkın zamandır İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı işgal, yıldırma, öldürme ve soykırımına göz yuman, son günlerde Hamas’ın saldırısıyla ortaya çıkan fiili durum karşısında bir devlet olmasına rağmen insanlık dışı faaliyetlerine, saldırılarına karşı sus pus olan ve hatta İsrail’in yanında tavır alan AB ve ABD değil mi? Bunların neresi medeni… Peki, Arap dünyası nerede? Bir avuç İsrail, etrafı bir sürü Arap devletleriyle çevriliyken böyle bir saldırıyı nasıl yapabilir… Buna Arap dünyası nasıl müsaade edebilir. Arapların tükürükleriyle boğacakları bu İsrail nasıl oluyor da Filistin halkına bu baskı ve zulmü yapabiliyor… Belli ki son zamanlarda Müslüman devletlere, özellikle Türkiye’ye karşı bir savaş hazırlığı var. Türkiye’yi ortadan kaldırırlarsa İslam’ı da ortadan kaldırabilecekleri inancıyla Türkiye’yi kıskaca alma, sıkıştırma derdindeler. Üç yüz yıldır bu amaçları için uğraşıyorlar. Onlar bundan vaz geçmiyor, biz de bazen rehavet bazen gaflete dalsak da sonunda küllerimizden yeniden doyuyor, zalime karşı gür sesimizle haykırıp ona karşı galip gelebiliyoruz. Batı bunu tez unutuyor herhalde… 

Batının son tahlilde, cahil ve tecrübesiz siyasetçileri yüzünden yeryüzü yeniden bir kan gölüne dönmeden bizler çok uyanık olmak zorundayız. Arap ülkelerini kim, nasıl uyandırabilir onu da bilmiyorum… İsrail’in Filistin zulmü karşısında Türk Milleti olarak yüreğimiz parçalanıyor. Bir an önce barış sağlanması için çırpınıyor, insani yardımları ulaştırmaya çalışıyoruz. Millet olarak İsrail’e lanet, Filistin halkına dualarda bulunuyoruz. Camilerimizde yapılan dualarda eksik etmiyoruz. Dua etmeliyiz tabi ki ancak dikkatimi çeken, dünyadaki bu zulmün bitmesi işini Allah(cc)’a havale ediyoruz. Müslüman milletler ve toplum olarak hangi yaşantımız, davranışımız, düşüncemiz İslam’a uygun da Allah(cc)’tan yardım diliyoruz. Hangi yüzle buna cüret edebiliyoruz. Müslümanlar, Müslümanca bir hayat sürseler, Müslüman gibi davransalar zaten yeryüzünde hiçbir zulüm, haksızlık ve hukuksuzluk olmazdı. Müslümanlar, biraz da bu çerçeveden bakmalı değil mi dünyadaki olaylara.

Müşrik şirkine, kâfir küfrüne devam edecek. İslam düşmanları her zaman Müslümanlara karşı birlikte hareket etti, etmeye devam edecek. Bu birlikteliklerinde yaptıkları her türlü kötü muameleyi, zulmü, hukuksuzluğu görmezden gelecek ve göz yumacak; Müslümanları, yalan haber ve görüntülerle zalim, canavar, kan dökücü ve adaletsiz olmakla suçlayacaklardır. Bizler hem faklı milletler olarak ve hem de Müslümanlar olarak bu AB ve ABD gibi devletlerin tatlı diline, güler yüzüne güvenmemeyi, kendi işimizi kendimiz halletmeyi öğrenmeli, bir olmalı, birlikte olmalıyız. 

Son tahlilde dünyadaki Müslümanların haline bakarsak biz hangi yüzle Allah’tan yardım dileyebiliyoruz ki… Bireysel ve toplumsal olarak dosdoğru olabildik mi? Hakkı ve hakikati rehber edinip haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı savaş açabildik mi? Açları doyurup yoksulları giydirebildik mi? Yeryüzündeki canlılara Allah(cc) yarattı diye muamele edebildik mi? Müslümanlar olarak kardeş olabildik mi? Kaldı ki Halimiz böyleyken ne kadar dua edersek edelim bizi Allah(cc) da kurtarmaz. Biz, öncelikle bir Müslüman olarak dosdoğru olacağız. “İki günümüz birbirine eşit olmayacak.” Çok çalışıp güçlenecek, hak ve hakikatten taviz vermeyeceğiz ki Allah(cc)bizim duamıza icabet etsin. Müslümanlar birbirimize sahip çıkmazken, bir türlü kardeş olamamışken Allah(cc) neden yardım etsin ki… 16.10.2023  

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593