İSMAİL AYDIN


Müslümanlar Ne Zaman Akıllanacak?


Geçtiğimiz hafta Siyonist İsrail’in İran’a ansızın başlattığı saldırı sonucunda İran’ın üst düzey askeri ve siyasi yetkilileri ile bilim adamlarını öldürmesi tüm dünya medyasına bomba gibi düştü. İran hemen karşılık verdi ve oldukça ciddi bir savaş başladı.

İsrail ile İran arasında yaşanan çatışmalar, İslam dünyasının içinde bulunduğu güvenlik zaaflarını bir kez daha gözler önüne serdi. 

İsrail’in İran topraklarında gerçekleştirdiği suikastlar, hava saldırıları ve hassas bölgeleri hedef alabilmesi, sadece İran’ın değil tüm Müslüman ülkelerin ciddi şekilde düşünmesi gereken bir durumdur.

İran, yıllardır “direniş hattı” söylemiyle bölgede bir rol oynamaya çalışıyor. Ancak bu söylemler, yaşanan son gelişmeler karşısında büyük oranda boşa çıktı. İsrail, İran’ın askeri ve istihbari sistemini adeta delik deşik etti. İran ise, her defasında klasik açıklamalarla, “karşılık vereceğiz” türü tehditlerle geçiştirmeye çalıştı.

Buradaki sorun sadece İran’ın zayıflığı değil. Daha büyük sorun, İslam dünyasının genel anlamda içine düştüğü dağınıklık ve strateji eksikliğidir. Müslüman ülkeler hâlâ birlik olamıyor, ortak bir vizyon geliştiremiyor. Her ülke kendi iç meselelerine gömülmüş durumda. Kimi Batı’ya yaslanarak güvenliğini sağlamaya çalışıyor, kimi içerideki huzursuzluğu bastırmakla meşgul.

Artık bu gafletten uyanmamız gerekiyor.

Teknoloji, istihbarat, siber güvenlik, askeri kapasite ve en önemlisi toplumsal direnci güçlendirmek zorundayız. Güvenlik sadece sınırları korumakla değil, genç beyinleri korumakla, ilme ve ahlaka yatırım yapmakla mümkündür. Sadece tehditleri konuşarak değil, tehditlere karşı üretken olarak yol alınabilir.

İran’ın yaşadıkları hepimize ibret olmalı. İç bütünlüğü zayıf, halkı mutsuz, ekonomisi çökmüş bir ülke dış tehditlere karşı direnç gösteremez. Aynı şey yarın başka bir Müslüman ülkenin başına gelirse şaşırmamalıyız.

Düşmanlarımız, bizim bölünmüşlüğümüzden cesaret alıyor. Onlar ortak hareket ediyor, biz ise hâlâ birbirimizi ötekileştirmekle meşgulüz. Bu gidişat sürdürülebilir değil. Artık akıllanmalı, birlik ruhunu yeniden inşa etmeliyiz.

Zaman, boş sloganların değil, akıl ve strateji ile hareket etmenin zamanıdır. Yoksa bugün İran’ın düştüğü durum, yarın bir başka başkentte yaşanabilir.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593