İSMAİL AYDIN


Nerde O Eski Ramazanlar ve İnsanlar?

Eğitimci-Yazar


 

“Ah nerde o eski Ramazanlar?” Cümlesini son zamanlarda daha çok duymaya başladık değil mi? O eski Ramazanlara özlem duymayan yok galiba. 

Eski Ramazanlara özlem duymamızın sebebi ne ola ki? 

O Ramazanları daha güzel kılan, hep hatıralarda güzel anılar bırakan sebep neydi?

Bugün her türlü imkân varken, bolluk, bereket, para, erzak dolu iken, şimdiki Ramazanlar ile geçmiş Ramazanların farkı ne? 

Soruları çoğaltmak mümkün. Cevaplar ise malum.

Ramazan ayların sultanıdır. Tüm aylar toplanıp kendilerine padişah seçselerdi, kesinlikle sultan Ramazan olurdu. 

Çünkü Ramazan ayının kendine has bir güzelliği vardır. Kendine has bir kokusu vardır. Kendine has bir sabrı, bereketi, bolluğu vardır. 

Vallahi ben her Ramazan ayında bu ayrıcalığı hissediyorum. İnsanı huzura erdiren, rahatlatan çok hoş bir havası vardır. İyi değerlendirmek ve Ramazanın bereketinden iyi istifade etmek lazım gelir ki, ay sonunda manevi ticaretimizin kârı artmış olsun. 

Ramazan ayı oruç ayıdır. Müslümanım diyen her kişi, Ramazanı oruçlu geçirir. Orucun faydaları yüzlerce kitaba sığmadı ki, burada anlatmayla bitiremeyiz. 

Fakat bazen düşünüyorum da ibadetler kulu Rabbine yaklaştırma, O’nun rızasını kazandırma vesilesi olmasıyla beraber, modern çağın insanının ekseriyetinde aynı etkiyi göstermiyor. 

Yani ibadetler kulu Rabbine yaklaştırır, ahlakı güzelleştirir, insanın seviyesini artırır, dürüstlüğünü pekiştirir ve insanı takva sahibi yapar. 

Lakin günümüzde her bünyede aynı etkiyi etmiyor sanki. 

Mesela Ramazan ayında tüm cihanı kaplayan o huzur havasının insanların daha sakin ve huzurla yapması beklenirken, toplumun genelinde bu etkiyi göremiyoruz. 

İnsanların belki de tamamına yakını oruçlu ama hala kavga dövüşler devam gidiyor. Hala trafikte kul hakkına girmeleri veya en küçük hatada büyük hakaretler devam gidiyor. 

Baştaki soruyu yeniden soralım. Ya da düzeltelim. Acaba o Ramazanlar aynı da insanlar mı bozuldu? Nerde o eski Ramazanlar yerine, nerde o eski insanlar mı dememiz gerekiyor? 

Eski Ramazanları lezzetli kılan insanların güzel gönüllü oluşuydu bence. 

Henüz bu kadar bencilleşmemiş bir toplumdu galiba eski Ramazanları güzelleştiren. Zenginin fakiri gözettiği, yardımlaşmanın, dayanışmanın, dertleşmenin halleşmenin olduğu, mahallelerin ortasında, köyün meydanında iftarların yapıldığı, iftar sofralarına herkesin el attığı ama kimsenin eleştirilmediği, çocukların mutlu edildiği, hurmanın lüks olduğu, bayramın düşlendiği Ramazanlardı.  

Fakat bunları yapan o dönemin insanları değil miydi? Bugün elinde telefon, sanal para takip eden kişiler bile “nerde o eski Ramazanlar” diye hayıflanıyor. 

Ramazanlar aynı dostum. Biz değiştik. İnsan değişti, gönül değişti. Eski Ramazanlar gönül ile güzeldi, insan ile güzeldi. Eski Ramazanları güzel kılan insanlardı. Eskiden insanlar da güzeldi. 

Eskiden insanlar sadece aç kalmıyordu. Orucu da Ramazanı da yaşıyordu, tadını alıyordu. Mübarek, tadını almaya çalışana tabi lezzetli gelir. 

Eskiye özlem duyma romantizmini bırakalım. Madem eski Ramazanları güzelleştiren insan, ihsan ve infak faktörüydü, o ruhu tekrar canlandıralım. 

Ramazan ayını fırsat bilelim. Biz güzel insan olmaya gayret edelim. 

O zaman Ramazan da güzelleşecektir. Orucu sadece aç kalarak tutmayalım. Biz kendimizi güzelleştirelim. Biz güzelleşince, Ramazan da güzelleşecek. Ramazan güzelleşince, insan güzelleşecek ve dünya güzelleşecek ve sonu çok karlı bir ticaret olacak. Yeter ki isteyelim. 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593