MİSAFİR KALEM


ÖĞRENCİLERİN GÖZÜNDEN SINAV NASIL GÖRÜNÜR? SINAV KAYGISI NEDİR? NASIL OLUŞUR?

Eda Çakır


Sınav kaygısı, çocuklarımızın kendilerinden beklenen akademik başarının istenmeyen sonucunu zihinlerinde genelleyerek hayatının başarısızlığı olarak algılaması sonucu öğrenilen bilgilerin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasını engelleyen ve olumlu sonucun alınamamasına neden olan yoğun kaygı durumudur.

Yapıcı kaygı başarı için harekete geçirici gücü ile öğrenmeye hazır bulunuşluğu arttırıp öğrenciyi sonuç odaklı olmaya motive eder iken kontrol edilemeyen yıkıcı kaygı öncelikle akademik başarısızlığa uğratarak sonrasında beraberinde getireceği birçok olumsuz duygularla öğrenciyi baş başa bırakıp zihnindeki düşüncelerin verimsiz bir hal almasına zemin hazırlamış olur.  Kaygısını bilinçli bir şekilde yönetemeyen öğrenciler için sınav ortamı, kendisini değerli hissetmesi, başarısını ispatlaması ve bunu herkese lanse etmesi gereken bir er meydanı haline gelir. 

Bu olumsuz duygularla sınava hazırlanan her öğrenci sınava olduğundan farklı anlamlar yükleyerek sınavı bir "Kriz" haline getirecek, bu yolda ki her bir çalışma testini kendisine ceza, deneme sınavı puanlamasını, derecelendirilmesini, mahallede ki çocuklara, akrabalarına, ebeveynine karşı kazanılması gereken bir zafer olarak görecek, yapamadığı her bir soruda kendini mağlup olmuş bir asker gibi hissedecek, vurucu darbe olarak gördüğü Liselere Giriş Sınavını bir savaş olarak değerlendirecektir.  Zihinde bu şekilde tasarlanan bir sınav için kendi benliğini ortaya koyarak mücadele etme azmi her birey için önceden zemini oluşturulmuş sağlam bir alt yapı gerektirir. Bu sağlamlıkta olmayan öğrencinin sınav esansında kaygı yaşaması muhtemeldir.

 

ÇOCUĞUMUZUN SINAV KAYGISININ OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAĞIZ?

Sınav kaygısı, felaket yorumları içeren düşünceler, unutkanlık, dikkati toplayamama, konuları hatırlamakta güçlük gibi zihinsel belirtiler ile; Gerginlik, sinirlilik, karamsarlık korku hali, panik, kontrolü yitirme hissi, güvensizlik, çaresizlik ve heyecan gibi duygusal belirtiler ile, ders çalışmayı bırakma, sınavı yarıda bırakma gibi kaçma, ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme şeklinde kaçınma gibi davranışsal belirtiler ile kendisi belli eder.  

Bu yazımızda sınav kaygısı ile baş etmek için anne ve babaların çocukları için neler yapabileceğine değineceğiz.

 

SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ AZALTILMASINA YÖNELİK VELİLERE ÖNERİLER

  • Ailenin sınava hazırlık sürecinde aşırı stresli olması, sözleri, davranışları ve motivasyon şekli ile çocukların kaygı düzeylerini daha da artırdığı görülüyor. Ailesi kaygılı olan çocuklar sınavı “ölüm kalım” meselesi haline getiriyor ve kaybetmenin büyük bir yıkım olacağına inanıyorlar.
  • “Hiçbir şey senin sağlığından daha önemli değil, bu sadece bir sınav. Sen elinden geleni yapıyorsun.”  Gibi rahatlatıcı konuşmaların ardından çevrenizdekilerle veya telefon görüşmeleriniz esnasında o ders çalışsın diye evde TV bile açmıyoruz.”, “Özel ders alsın diye tatil bütçemizi kullandık. Yeter ki başarılı olsun.” gibi örtük mesajlar çocuklar tarafından hemen fark edilir ve çok daha güçlü sınav kaygısı duymalarına neden olur.
  • “sınav koçu” haline gelmeniz   çocuğunuzun sınav serüveninde kendinizi de gereğinden fazla dahil etmenize  ve başarılı olabilmek adına  gereğinden fazla mücadele etmenize neden olacaktır. Böyle bir sorumluluk aldığınızda çocuğunuzla olan ilişkiniz zayıflayacak, çocuğunuz sizi artık güvenli, huzurlu bir liman olarak göremeyecektir. Unutmayın Sizin en değerli rolünüz ebeveynliğiniz. 

 

  • Her çocuğun potansiyeli farklıdır. Bu potansiyeli kalıtımsal aktarımlar, sosyal çevre içinde bulunduğu koşullar, okulun akademik eğitin kalitesi gibi faktörler şekillendirir. Bunları baz almayarak planladığınız Potansiyel beklentisi çocuğunuzun sınav kaygısı yaşama olasılığını artırır.
  • Çocukların akranlarıyla, kardeşleriyle kıyaslanması performans kaygısı duymasına neden olabilmekte ve ebeveynlerinin taktirini kazanmak adına  başkaları gibi başarılı olmak zorunluluğu hissettmesi zamanla özsaygı düşüklüğü, kaygı düzeylerinde yükseklik sonucu anksiyete bozukluğu gibi sorunlar ile karşılaşmasına sebep olmaktadır. Sınav kaygısı yaşatmamak için kıyaslamalardan uzak durulmalıdır.
  • Çocuklarınızın başarılarını kutlamalarla taçlandırıp, övgüyü dozunda yaşatmamanız, başarısız olduğunda sitem edip üzüntünüzü de hissettirmeden yaşamanız sonucunda tutarsızlıklarınız çocuklarınız tarafından fak edilir ve çocuklarınız için size sınav sonuçlarını getirmek çok daha zor hale gelir ve sınav kaygısı körüklenir.
  • Bir çocuğun ailesine karşı hedeflediği sonuç başarısız olup ailesini üzmek değil, başa çıkamadığı bir zorluğun nasıl üzerinden gelebileceğini öğrenmektir. İhtiyaçlarını belirleyip, çözüme yönelik adımlar atmaya başladığınızda, çok daha yapıcı ve çözüm odaklı olarak çocuğun neler hissettiğini anlayabildiğinden çocuğunuzun sınav kaygısı ile başa çıkması daha kolaylaştırmış olacaksınız.
  • Çocuğunuz çalışma ve mola sürelerini nasıl ayarlayacağını bilmiyorsa ona Pomodoro tekniğini önerebiliriz. Bu tekniğe göre dikkatinizi vererek çalışabileceğiniz süre ortalama 25 dakika. Bu nedenle bir çalışma seansını 25 dakika olarak planlamanızı ve ardından 5 dakikalık mini bir mola vermenizi öneriyor. Bu sürenin toplamına yani 30 dakikaya 1 pomodoro deniliyor. Bu teknik toplamda 4 pomodoroyu tamamladığınızda 25 dakikalık uzun bir mola vermenizi öneriyor. Günde 8-16 arası pomodoro tamamlamak ideal sayılıyor, yani molalar dahil 4-8 saatlik bir çalışmanın ideal olduğunu öneriyor.

 

  • Sınav kaygısı ile başa çıkmak için çocuğunuza nefes egzersizleri yapmasını önerebilir hatta bu egzersizler sırasında ona siz de eşlik edebilirsiniz. Nefes egzersizi yaparken, gözlerinizi kapatıp, kendinizi çok iyi ve güvende hissettiğiniz bir yerde hayal edin. Zihninizi orada tutun, bir süre o sahnede keyifli olduğunuzu düşleyin ve bir yandan da diyafram nefesi alarak 4 saniyede burundan aldığınız nefesi 8 saniyede ağzından yavaşça verin. Bu egzersizi en fazla arka arkaya 5 kez yapın. Gün içerisinde istediğiniz sıklıkla yapabilirsiniz.

Kaygı düzeyi yüksek çocukların geçmişlerinde mutlaka yanlış ebeveyn tutumları olduğu görülmektedir. Otoriter- baskıcı ebeveyn tutumları ya da Reddedici-ilgisiz ebeveyn tutumları çocukların sınav kaygısı yaşamalarını beslemektedir.

Nasıl ki ilk adımlarını atarken düşmeyi de öğrendi ve siz düşe kalka büyüyeceğini, düştükçe ayakta durmayı daha iyi öğreneceğini anlattınız. Başarısızlıklarında da hala aynı çocuğun karşınızda olduğunu ve sizin sevginize desteğinize ihtiyacı olduğunu hatırlayın.

Çocukların ihtiyacı olan ise sağlıklı bir birey olabilmek yolunda destekleyen ve ilgisini her daim hissettiren ebeveyn tutumudur. Sizin sevginiz, desteğiniz olduğu sürece çocuğunuz başarılı olmak için potansiyelini aşmaya ve kendini gerçekleştirmeye çalışacaktır.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593