MUSA Ö. KIROĞLU


Özal’ın başına gelen Erdoğan’ın da başına geldi

Genel Yayın Yönetmeni


26 Şubat 2024 tarihli köşe yazımın sonunu şöyle bitirmiştim;

“Peki, AK Parti ne yapar da seçimi kazanır?

Bu anlamda elindeki en büyük kozu iktidarda oluşu…

Ama bunu, Ordu’daki mitingde Erdoğan’ın; “Emeklilerin bayram ikramiyesine yüzde 50 zam yaptık” diyerek yapması mümkün değil.

Nitekim mitingde bu açıklamaya tepki gösteren emeklilerin bir kısmı meydanı terk etti.

Terk etmeyenler ise öfkesini içinde tuttu, seçimi bekliyor.

Bu meydan terklerinin, tutulan öfkelerin önü alınmazsa, AK Parti seçimlerde ummadığı bir sonuçla karşılaşabilir.

Bunun çok bariz örneği 1989 Yerel seçimleridir.

Açsınlar, okusunlar Özal gibi bir liderin Anavatan Partisi, niye, nasıl bir hezimet yaşamış…”

4 Mart’taki köşe yazımın son cümlesi de şöyle;

“Denebilir ki iktidar bir yolunu bulur, seçimi alır…

Ancak kim böyle derse desin…

Ben öyle demiyorum. Diyorum ki;

Eğer Cumhurbaşkanı emeklileri üzmeye devam etsin… 

Piyasa fiyatlarını, özellikle pazar ve market fiyatlarını kontrol altına almasın, zor kurtarır.”

Ayrıca, Oney Flaş FM’deki 29 Mart’taki Haftanın Yorumu programında şunları söylemiştim;

“Bu millet bu zamana kadar AK Parti’ye hep seçim kazandırdı. 

Bunu da ezbere yapmadı. 

Şartlara baktı, kazandırması gerekiyordu, kazandırdı.

Şimdi zannediliyor ki, millet vazgeçmez Ak Parti’ye yine seçim kazandırır.

Bakın bilen bilir, bizim milletimizin feraseti güçlüdür. 

AK Parti’ye 20 yıl boyunca destek olup seçim kazandırırken kesinlikle bu ferasetinden hareket etti.

Bugün de yine aynı ferasetinden hareket edecek…

Turgut Özal’ı 1987’de bir kez daha tek başına iktidara getirmesinin ardından 1989’da yapılan yerel seçimlerde nasıl yerle yeksan etmişse Erdoğan’ı da bu seçimde aynı akıbete uğratacak. Bu ihtimal çok güçlü bir itimaldir.”

Nitekim dediğim gibi oldu. 

1989’da Özal’ın başına gelen, 35 yıl sonra Erdoğan’ın da başına geldi. Ve Erdoğan 2024 Yerel Seçimlerinde çok ağır bir mağlubiyet yaşadı.

Hiç seçim kaybetmeden 22 yıldır iktidarda olan Erdoğan için bu yenilgiyi kabullenmek hiç te kolay olmayacaktır.

Özal, 1989’da yaşadığı o yenilgiye dayanamamış, siyasetten uzaklaşmış, Cumhurbaşkanı olmuştu.

Erdoğan ne yapar? 

Özal gibi yapar, siyaset dışına mı atar kendisini?

Yoksa bırakmaz, devam mı eder? 

Erdoğan, öyle çabuk pes eden birisi değil. 

“Devam” diyecektir düşünüyorum.

Ancak, bu “devam” çok kolay bir “devam” olmayacaktır.

Eğer kısa sürede derlenir toparlanmaz…

Başta emekliler olmak üzere, asgari ücretlilerin ve gençlerin sıkıntılarını gidermez… 

Kısa sürede enflasyonu düşürmez… 

Piyasadaki fiyat artış hızını kontrol edemezse çok sürmez “dur” ihtarı kapıya dayanır.

Meclis’te, “erken seçim” sesleri yükselir.

“Yükselirse yükselsin, ben Meclis’te güçlüyüm. Devam eder, giderim” denebilir mi?

Çok zor…

Buna, en başta AK Parti içinden itirazlar gelir…

İtirazlara kulak kapanır ise parti bölünür, parçalanır… 

Meclis çoğunluğunu kaybeder, erir.

Çok kalmaz, geçmişin efsane partileri Adalet Partisi, Anavatan Partisi gibi tarih olur…

Demem o ki, “Erdoğan için siyasette yeni bir dönem… Ve de zor bir dönem başladı.

Bakacağız, göreceğiz.

………..

Milletimiz zor zamanında bir demokrasi sınavından daha alnının akıyla çıkmayı başarmış… 

Bir kez daha dünyaya demokrasi dersi vermiştir.

Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

……….

Kalın sağlıcakla… 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593