Gündem ramazan ve oruç ayidir. Aylarin sultani olarak nitelendirilir. Aylar bölünmüs Recep Allah’in, Saban Peygamberin, Ramazan ise bütün müminlerin ayidir. Manevi açidan en degerli zaman dilimidir. En çok kazanci müminler burada kazanabilir. Yasamimizda Ramazan ve orucun faydalarini en içten bir sekilde hissedebilmekteyiz.
Yazin o uzun ve sicak günlerinde sabirla yemeden içmeden findik toplamanin yorgunlugunda iftar vaktini bekliyoruz. Buna ragmen iftar vaktinden ne kadar sevinç duyariz degil mi? Bir an evvel ezan okunsa da dilimiz, damagimiz suya hasret dudaklarimiz suya kavussa diye. Günün bütün yorgunlugu da gitmis olur iftarimizi açtigimizda ezanda birlikte. Iste bu sevincimizin belirtisidir. Aklimiza peygamberimizin su hadisi gelir.” Oruçlu için iki sevinç vardir. Biri iftar edildigi digeri de Allaha kavusuldugu vakittir”
Vesvese ve kötülük telkin ettigi için seytandan sikâyetçiyizdir. Seytan Ramazan ayinda bunu yapamaz çünkü zincire vurulur, Cennetin kapisi ise sonuna kadar açilir. Iste bundan dolayi Ramazanda iyilikler artar, kötülükler azalir. Insanlarin kalbi yumusar müminler iyiliklerle yasar.
Ramazan, oruç, iftar vakti, teravih namazi ve sahur çocuklugumuzun en güzel yasanmis günleridir. Hepsinden ayri bir zevk almadik mi? Gece ana-babamiz bizi sahura kaldirmadiginda üzülmedik mi? Teravih namazinda ki o coskuyu yasamak için kosa kosa mescitlere, camilere kosmadik mi? Yasimiz ilerlediginde ise nerde o eski ramazanlar dememize sebep olmustur.
Islam dinindeki ibadetler bir yaniyla yalnizlik duygusunu besler. Oruç bunlardan bir tanesidir. Imsak vaktinden iftar vaktine kadar açlik duygusunu tek basina yasayan mümin, bu yalnizliginda fakirligi ve yoksullugu aynel yakin (bizzat yasayarak) olarak yasayip fakir insanlarin dünyasina yaklasmaktadirlar.
Islam’in bes sartina layikiyla amel eden mümin, her ibadetinde hal basamaklarindan birini daha kuvvetle hisseder. Oruç ibadetinin üzerinde yeserdigi basamak sabirdir. Sabri olmayanin orucu olmaz. Hayatinda bir defa bile oruç tutmamislarin sabri ve tevekkülü anlayabilmeleri mümkün degildir. Kendi nefsinde orucu tutmamis olanlar oruç tutmayi diyet listeleriyle ayni seviyede görme hatasina düser. Diyetlinin sabredecegi sadece yememesi gereken yiyeceklerdir. Oysa oruçlunun sabretmesi gereken bütün bir dünyadir. Üzerine üzerine gelen dünyaya karsi mümin, oruç ile mesafe koymaktadir.
Ibadetler dikkat etiyseniz hicri takvime göre yapilmaktadir. Dünya devir daim dünyasidir. Her sey dönmektedir. Mevsimler sürekli dönüs halindedir. Bitkiler yeserir büyür sonra yok olur gider. Zamani gelince tekrar canlanir. Kâbe’nin etrafinda hacilar Hacerül Esved karsisindan baslar tavafa bir tur atinca ayni noktaya gelir. Hacilar ibadetini Kâbe’nin etrafinda dönerek tamamlar. Dünyanin ve ayin günesin etrafinda döndügü gibi.
Namaz vakitlerini düsündügümüzde aslinda o da devir daim içindedir. Türkiye’nin dogusunda baslar batisina kadar pespese okunur. Bos zaman kalmadan Allah cc. zikredilir. Allah’in gücü unutulmamis olur.
Hac ve oruç ibadetinin zamaninin ay takvimine göre belirlenmis olmasindan dolayi insanlar kendilerine farz olan yastan itibaren otuzalti yil içinde bütün mevsimleri yasayarak tekrar ilk oruç tutmus olduklari zamana döner. Böylelikle insanin içinde bulundugu halden rengini alan psikolojik zaman ile dünyanin içinde bulundugu cografi zaman, ibadetin zamaninda bütün nüanslari yasamis olur.
Ramazan gelir geçer bazilarinin gönül iklimine hiç ugramaz. Kaybedenler kaybettiklerini hiç bilmediler. Kazandiklarini bilenler ramazana ve oruca gelmeden önce hazirlik yaparlar. Kendileri hazirlandiklari için Ramazan boyunca da kazananlardan olurlar.
Bayram öncesi arife günü mezarlikta yasayanlarin bayramidir, onlari sevindirmek güzel degil mi? Duali ziyaretimizle onlari sevindiriyoruz. Bizlerde bu ziyaretten dolayi sevinç duyuyoruz. Insanlar ziyaretlerde sevinmezler mi? Ben ziyaretime gelenlerden mutluluk duyuyorum.
Bayrama da hazirlanilir temizlik yaparak, bayramlik giyecekleri giyerek, yöremizde öne çikan yiyeceklerle lokum, helva ve baklavalar yaparak, keskek pisirerek. Bayramlarin özel yiyeceklerinden en güzellerini bayramlasmaya gelenlere sunmak üzere. Bayramin o sevincini çevresindeki insanlarla paylasip gönüller alarak. Çocuklarin gönlünü alarak sevindirdigimiz gibi bizlerde bayram namazinda ve sonrasi kazananlardan oldugumuz için çocuklar gibi sen oluruz. Iste bayram sevinci bu…
Ramazan ve bayram adet oldugu için degil Allah cc. emri oldugu için yasanir. Sizler adet olsun diye televizyon programlarinda anlatilanlarla göre hareket etmeyin. Onlar sizleri “Ramazan Müslümani” yapmayi arzuluyor. Allah’in emirleri adet oldugu için yapilirsa fayda saglamaz. Sadece yapilmis olur.
Ramazan ve bayram senin, öyleyse senin olana senin oldugu gibi sahip çikarak yasamak görevindir. Hayirli Ramazanlar ve bayramlar sizlerin olsun.
