HÜSEYİN OKUŞ


Samimiyet Tevhid İnancındadır

Müftü


“Hâlbuki onlar da ancak, taat ve ibadeti yalnızca Allah’a has kılıp sadece O’nun rızasını hedef alarak, batıl dinleri terk edip dupduru bir tevhid inancı içinde sadece Allah’a kulluk etmeleri, namazı dosdoğru kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru ve kıyamete kadar baki kalacak din budur!”(Beyyine Suresi,5)

Birçok ayette geçtiği gibi  “Dini yalnız Allah’a has kılmak” demek, Allah’a gönülden inanıp tam bir dindarlık duygusuyla ve içtenlikle O’na kulluk etmek demektir ve böyle anlaşılmalıdır.

“Hanif” ismi Kur’an dilinde her şeyden önce tevhid inancını kapsar, yani şirk kuşkusu taşıyan her türlü sapkın görüşten uzaklaşıp Allah’ın birliği ve varlığı inancına yönelen ve ihlaslı bir şekilde O’na kulluk etme anlamı olarak bilinmelidir.(Kur’an Yolu Tefsiri Çilt 5,s 664)

Gerek önceki kitaplarda, gerekse Kur’anda namaz kılmak ve zekât vermek zikredilmiştir. Namaz Allah’a karşı samimiyetin ifadesini ve bağlılığını ifade ederken, zekât ise insanlara karşı samimiyetin/ihlasın göstergesi olarak tezahür eder. Şöyle ki; Allah’a kulluk bir anlamda verilen bütün nimetlerin karşılığı teşekkür mahiyeti taşır. Kul kimden kendisine fayda gelirse ona yönelir ve onu sever. Bütün nimetlerin kaynağı ise Allah’tır. Dolayısıyla mümin kulun yönelişinin, yönünün Allah olması kadar doğal bir iş yoktur.

Zekât ve sadakaya gelince, buda Allah’ın kullarına lütfettiği nimetleri, yine mümin kardeşleriyle paylaşma onlara İnandığı gerçeğin peşinde olduğu hakikatini gösterme çabasıdır. Allah’a arz edilen her gayrette bir samimiyet mutlaka vardır. 

Şirkin ve sapkınlığın kendi içindeki samimiyeti ila nihaye değildir. Bilahare isteklerine, arzularına, menfaatlerine ulaşınca samimiyet son bulur. Bir başka mecralara doğru yol alınır. Çünkü orası ile işi bitmiş, tamamlanmıştır. Ama tevhid inancında kulun Allah ile olan irtibatı dünya hayatında devam ettiği gibi, ölüm gelinceye kadar ve ahiret âleminde de devam eder.

Tevhid İnancı deyince, aklımıza gelen kelime-i tayyibe; “La İlahe İllallah” dır. Bu ne demek: Allah’tan başka ilah yoktur. Yani O’nun eşi ve benzeri olmadığına iman etmektir. Bütün kâinatı yoktan var eden, varlığı ezeli ve ebedi olan demektir.

Bu gün dünya üzerinde milyarlarca insanın nasıl farklı farklı dinlere, ağaçlara, taşlara, hayvanlara taptıklarını ve sapkın yollara düştüklerini ve onlar üzerinde ruhlarını, maneviyatlarını mutlu etmeye çalıştıklarını görmekteyiz. Bir taraftan insanların kendilerini dinsiz,(ateist) veya deist şekillerinde tanımladıklarına şahit olurken, biryandan da kapitalist madde veya sahip olmaya çalıştığı imkânlar üzerinde dünya kurmanın derdinde olduğunu görüyoruz. Yani hep bir arayış ve mutsuzluk ve bununla beraber bir samimiyetsizlik ortadadır. Bütün bunlar bize şunu göstermiştir ki samimiyet ve ihlas ancak ve ancak tevhid inancında aranmalıdır.

Tevhid inancının taraftarının az olması ve mensuplarının güçsüz olması ve dünya imkânlarına diğerleri kadar sahip olamaması tevhid inancının kendisine asla bir zarar vermez. O’nun en doğru ve sağlam yol olduğu gerçeğini de hiçbir zaman ortadan kaldırmaz. Bu durumu O’na iman etmiş mümin şöyle değerlendirir. Bu dünya bir imtihan alanıdır. Bazen canınla bazen malınla bazen evladü iyalinle ve insanlarla bir süzgeçten geçirilirsin. Çünkü o asıl olana ve ebedi olana iman etmiş/inanmıştır.

Yüce yaratıcı kullarını böyle türlü türlü imtihan eder. Bu inanç ve duygu tevhid inancına sahip olanı (mümini) mutlu etmeye, motive etmeye, Allah için gayrette bulunmaya yeter ve artar.

İslam dini de zaten doğru yolda gidenlerin dinidir. Yani istikameti belli olanların yoludur. Samimiyet burada aranmalıdır.

Aksini düşünerek, kıyasımızı sadece madde ve imkânlar üzerinden yaparak, samimiyete ulaşmak çok zordur. Örneğin bu gün bize dayatılan kapitalizm veya şu anki dünya düzeni daha çok çalışmayı, helal-haram bakmaksızın /aramaksızın kazanmayı empoze etmektedir. 

Bu durum insanı kendisi olmaktan çıkardığı gibi, yaratılış gayesinden de uzaklaştırmaktadır.

Kendisi olamayan ihlaslı/samimi olabilir mi?

Bir de o böyle bakalım samimiyet nerede?

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593