FATMA CANBULAT ERDEM


Sardunyalı Pencereler


Yasadigi yeri güzellestiren insanlara bayiliyorum. Çok paran pulun olmasi gerekmiyor bunun için. Caminin önüne bir cam güzeli veya sardunya saksisi koyman, balkonunu begonya ile süslemen senin elinde. Yasam sevincini, coskusunu adeta disa vuruyor bazi evlerin balkonlari hiç dikkat ettiniz mi? O pencere kenarinda sulanan bir saksi varsa eger, orada mutlu ve umudunu yesertmekten vazgeçmeyen bir kadin vardir o evde. Içinin rengi disina yansiyordur, o rengarenk çiçekleri ile konusur sularken, severek çiçek açmalarini bekler.

Bir mahalleden geçtigimde kafami kaldirip, balkonlara, pencerelere bakarim ister istemez. Çocuk sesleri, kadin kahkahalari, erkek muhabbetleri yükselir bazi evlerden. Yasayan evler farklidir, ruhu vardir, hareket ve nese vazgeçilmezdir. Mutlu aileler sikintilari bile vakur yasarlar, hir gür içinde degil, dayanisarak, birbirine kol kanat gererek. Tüm dertler, sikintilar, tasalar yasanir birlikte, o aile dimdik ayaktadir. O sevgi bagi, saygi çizgisi asilmaz hiç bir zaman.

Yasadigin yeri güzellestirmen çevrendeki insanlarla kurdugun diyalogla da çok iliskili. Suratini asip herkesi terslersen, sürekli yargilayip, elestirirsen bulundugun ortam cehennem olur. Güler yüzle girdigin ortamda, güzel sözler edersen, kimseye ön yargi ile yaklasmayip insaniyetle ve sevgiyle davranirsan orasi da cennet olur.

Baskalarini suçlayan, herkes kötü bir ben iyiyim sanan insanlar beni hep düsündürür. Hayatin etki-tepki olarak sana cevap verdigini bilirim. Bana nasil davranilsin istiyorsam ben de öyle davranmaliyim çevreme. Kendi yaptiklarini analiz edemeyen sürekli baskalarinin  olumsuzluklarini sorgulayan ve anlatanlar ne çok degil mi? Hayati kendine ve çevresine çekilmez yapma becerisi olanlar da var ayrica.

Kurak topraklar nasil yagmur yagdiginda suya doyar, bakimi yapildiginda yeserip verimli hale gelir. Aile için de, sikintilar kurak dönem gibidir. O dönemden sonra yagan bereket yagmurlari ile tekrar canlanip, neseli ve huzurlu günlerine döner. Bugünlerde zora kimse tahammül etmek istemiyor hemen kaçacak, vazgeçecek yer ariyor. Oysa ki, seviyorsan ve inaniyorsan sabirli olup simsiki birbirine tutunarak zor günleri geçirmeyi bilmek gerekir.

Önündeki saksida rengarenk sardunyalar olan, dantel örtülü pencere gördügümde içimi bir sicaklik kaplar. O pencerenin gerisinde mutlu ve tatli bir kadin yasadigini düsünürüm. Herkesin ablasidir o, evi mis gibi kek, pogaça kokar, bir tabak da komsusuna götürür. O, pencerede yorgunluk kahvesini içerken bir yandan dantelini yapar, bir gözü sokakta oynayan çocuklardadir. Düsüp dizini kanatan bir çocuk gördügünde hemen kosar yarasina pansuman yapar. Merhametlidir, sokak kedilerine, köpeklerine su ve mama verir. Komsusuna güler yüzle hal hatir sorar. Okuldan gelen çocuklarini kucaklayarak, öperek karsilar.

Farkindalik önemli hayatta, her ne yaparsak yapalim o sardunyalarin ruhu ferahlatan içini huzur kaplayan kokusunu unutmadan yasayalim. Hayatimizin telafisi yok, onu güzellestirmek bizim elimizde.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593