Milyonlarca gencin lise ve üniversite sınavına girmesine sayılı günler hatta saatler kaldı. Ne yazık ki ülkemizde, öğrencilerin performansını ve başarısını ölçmenin en yaygın yolu sınavlardır. Ve ne yazık ki öğrencilerin büyük bir kısmı sınav kaygısı yaşamaktadır.
Bazı öğrenciler kendi masalarında rahatlıkla cevaplayabildiği soruları sınav sırasında anlamakta dahi güçlük çekebiliyorlar.
Aileler ve öğretmenler olarak öncelikle bir öğrencinin neden sınav kaygısı problemi yaşıyor olduğunu anlamamız gerekiyor. Sınav kaygısı, öğrenilen bilgilerin sınav sırasında hatırlanmasına ya da etkili bir şekilde kullanılmasına engel olan bir durumdur. Kaygı, her insanda bir miktar olması gereken bir duygu iken; öğrencilerin sınavlara yüklediği anlam ve sınavla ilgili sahip oldukları şemalara bağlı olarak gelişen sınav kaygısı durumu öğrencinin işlevselliğini ve başarısını olumsuz etkilemektedir. Aileler ve öğretmenler olarak öncelikle bir öğrencinin neden sınav kaygısı problemi yaşıyor olduğunu anlamamız gerekiyor.
Öğrencinin; gerçekçi olmayan düşünce şekillerine sahip olması, mükemmeliyetçi ve rekabetçi kişilik yapısı, sınava yeterince ya da doğru şekilde hazırlanamamış olması, daha önce yaşamış olduğu farklı başarısızlık durumları, sınavı başarının ölçülmesinde tek kriter olarak görmesi, aile ve çevresinin beklenti ve baskısı gibi durumlar sınav kaygısı oluşmasına neden olabilir.
En önemli nedenlerden birisi de öğrencinin kapasitesi ile ailenin beklentilerinin örtüşmüyor oluşudur.
Ailelere ve öğretmenlere düşen görevler ise öncelikle çocuğa ‘stres yapma’ demek yerine neden stres yaptığını anlamaya çalışmaktır. Bazı aileler çok iyi niyetli olarak, sınav hiç önemli değil, bizim için sen önemlisin dediklerinde bu da öğrenciye anlaşılmadığını hissettirebilmektedir, çünkü o öğrenci için bu sıralar en önemli konu sınav olabilir. Sınava girecek çocuğumuzu iyi tanımaya ve anlamaya çalışmak, o öğrencinin kendi özelinde nasıl bir desteğe ihtiyacı olduğunu fark edebilmek ilk önemli adım olabilir. Her insana iyi gelecek yaklaşımın farklı olduğunu unutmamak gerekir. Öncelikle çocuğunuzun ihtiyaçlarını, ailesinden ve hayattan beklentilerini fark etmeye, onu tanımaya, yeteneklerini, isteklerini, hayatta neleri gerçekleştirmek istediğini anlamaya çalışmanız gerekir.
Her öğrencinin öncelikle ailesinin ona verdiği değerin sınavdan alacağı puanla ölçülemeyeceğini, koşulsuz şekilde sevildiğini ve değerli olduğunu bilmeye ihtiyacı vardır. Zaten o şekilde seviyor ve değer veriyoruz demeyin, bunu görmeye, hissetmeye de ihtiyacı vardır… Tabi ki her bireyin, her ailenin sevgi dili farklıdır ama çocuğunuzun ihtiyacı olan sevgi dilini anlamaya çalışmak da ona karşı olan sorumluluklarınızdan biridir…
Bütün öğrencilere girecekleri sınavda başarılar diliyorum.
Lütfen son zamanlarda kendinizi ve zihninizi fazla yormadan, kaygının nedeninin sınav değil sizin sınava yüklediğiniz anlam olduğunu unutmadan, beslenmenize, uykunuza dikkat ederek, sınav anında dikkatinizi o ana ve sınav kağıdına yönlendirmenize yardımcı olacak bir gevşeme ve nefes egzersizi öğrenerek ve sınav anına kadar bu konuda pratikler yaparak kalan zamanınızı değerlendirin.
Sevgiler…
