BERKAY YALIN


TEZATLAR ÜLKESİ AFRİKA SOSYAL ADALET

Mimar


Sosyal adalet ölçütü, kültürlere, örf ve adetlere ve alışkanlıklara göre farklı toplumlarda farklı değerler taşır.

Güney Afrika’ya iş gezisine giden beyaz tenli genç iş adamının işleri umduğundan daha başarılı ve çabuk  gelişir. Sözleşme imzalanınca bile dönüşüne daha bir gün vardır. 

Vakit geçsin diye dolaşırken "Ghandi" filminin afişleri dikkatini çeker. Hani şu bol Oscar'lı uzun film... 

Hemen taksiden iner ve doğru gişenin önündeki kuyruğa girer. Çevresindekiler tuhaf tuhaf bakarken biri:

— Beyfendi, siz yabancısınız galiba?
— Evet, nereden anladınız?
— Burada beyazlar kuyruğa girmez, doğrudan gişeye gidip biletlerini oradan alır.

Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu atlar gişeye gelir.

Evet... Gerçekten de beyazlar için ayrı bir pencere vardır.

— İyi günler, arka yada ortadan bir koltuk lütfen..

Gişedeki kız şaşkın:
— Beyfendi, siz yabancısınız galiba?
— Evet, nereden anladınız?
— Burada beyazlar, salonda değil, balkonda oturur!
— Peki, bir balkon lütfen!

Balkondan filmi izlerken, Güney Afrika'da bizim sinemalardaki gibi filmde ara verilmediğinden sıkışır haliyle. Etraf karanlık, herkes filmi izliyor, dayanamaz ve ayağa kalkınca, yandaki sorar:

— Nereye beyfendi?
— Hiiç...Tuvalete gitmem lazım..
— Beyfendi, siz yabancısınız galiba?
— Evet, ama nereden anladınız?
— Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı işeyiverirler.

Adam şaşkın, görünmemek için karanlığa güvenerek balkonun korkuluklarına dayanır ve tam çişini ederken, aşağıdan bir zenci seslenir:

— Heeey, sen yabancısın galibaaa!!

İyice şaşkına dönen adam, karanlıkta ve sadece çişinden tanındığı için ürker...

Aşağıdaki devam eder:

— İnsan sadece bir kişinin kafasına etmez ki birader ! Şöyle bir sağa bir sola serpiştirir ! Bu memlekette sosyal adalet diye bişey var !

(Alıntıdan derlenmiştir..)

----------------------------------

UBUNTU

(Ben, ben olduğum için sen sensin.)

Günlerden bir gün, Afrika’da çalışan bir antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir.

Oyun basittir.


Çocukları belirli bir yerde yan yana sıraya dizer ve açıklar.

"Herkes karşıdaki ağaca kadar tüm gücüyle koşacak ve ağaca ilk ulaşan birinciliği kapacak. Birincinin ödülü ise o ağacın altındaki güzel meyveleri yemek olacak."

Çocuklar oyuna hazır olunca, antropolog oyunu başlatır.

İşte o anda bütün çocuklar el ele tutuşur ve beraberce koşarlar. 

Hedef gösterilen ağacın 

altına beraber varırlar ve 

hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.

Antropolog şaşırır ve çocuklara neden böyle yaptıklarını sorar.

Aldığı cevap hayli anlamlıdır;

“Biz “UBUNTU” yaptık:

Birbirimizle yarışmış olsaydık, aramızdan sadece bir kişi yarışı kazanacak, 1. olacak, ve bütün meyvaları o yiyecekti. 

Yarışı kazanan kişi ödül olarak bütün meyveleri 

yerse, diğerleri mutsuz olmayacak mı ?

Oysa biz “UBUNTU” 

yaparak yarışı hep beraber kazandık ve ödül meyveleri hep beraber yedik.”

UBUNTU :

Güney Afrika'da "BEN, BİZ OLDUĞUMUZ ZAMAN “BEN’İM" demektir.

Günümüzde kelime karşılığı ise, sosyal adalet, kısaca; "İNSANLIK" tır...

Başkalarına karşı merhametli, şefkatli, iyiliksever olmak gibi insani değerleri esas alıyor...

İşte BEN yerine BİZ diyebilmenin  çok güzel bir örneği. Üzerinde düşünmeye, kafa yormaya, değmez mi ?

Güzel bir hafta dilerim…

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593