Sahtekârlık, hilebazlık ya da üçkâğıtçılık yapma fırsatı elimize geçtiğinde; “Şartlar bunu gerektiriyor bu işin raconu bu.” demeyi alışkanlık haline getirdik.
Hatta dürüst davranmamız lazım gelince; “Alemin enayisi ben miyim?” der olduk.
Bu demektir ki, ahlak faylarımızdaki kırılmalar yer kabuğundakinden çok daha büyük.
Toplumsal bozulmanın bu şiddette devam etmesi, geleceğimizi yerle bir edebilir.
Acil önlem almak ve öze dönmek adına toplumsal format gereklidir.
Bugün toplumumuzda, İslam dini ile bağdaşmayan pek çok davranışın, bizzat Müslümanlar tarafından sergilendiğine şahitlik ediyoruz.
Üzülüyoruz fakat çoğu zaman elden bir şey gelmiyor.
Fakat toplumsal bozulmalara çok acil önlemler almak mecburiyetindeyiz. Bozulmanın devam etmesi, toplumu imha etmeye doğru gitmektedir.
Toplumsal kalkınmadan ve medeni iyileşmeden bahsetmek istiyorsak ilk önce bireyin vicdani eğitiminden bahsetmemiz gerekir.
Çünkü vicdan mükemmel bir öz denetim sistemidir.
Vicdani eğitim ile kendini düzeltmiş bireyler, mensubu olduğu toplumu da düzeltecektir.
