ARİF TAKICI


Türkiye ve Türklük


Türk milleti vurgusu asla ırkçılık değildir. Türkiyeliliği çağrıştıran ifadeleri kullanmak ise kafa karışıklığı yaratmaktır. Birinci Dünya savaşı sonrası Fransız Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle Kanada’ya yaptığı bir ziyarette Kanada’da yaşayan Fransızlara sevgili Fransalar diye hitap edince, oradaki Fransızlar, hayır’ ’biz Kanadalıyız’ ’diye bağırdılar. Maksatları Fransa’nın Kanada’da Fransız milliyetçili ya da ırkçılığı yaparak keyiflerinin kaçırılmamasıydı.

Onlar kendi açısından haklı olabilir… Zira Kanadalı diye bir millet yok ki, ben Kanadım mı diyecek?

Ama Türk diye tarihin en eski bir milleti vardır, Türkiye’yi bu millet kurmuştur.

O zaman Türkiye de hangi renk ve desenden, hangi meşrep ve mezhepten, hangi soy ve soptan olursan ol, sen Türk’sün kardeşim. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, hangi ırk ve kimlikten gelirsen gel, sen kalbinin derinliklerinden samimi olarak ben Türküm diyemiyorsan,  o zaman sen bu ülkenin temel yapı ve çimentosunda çürük bir ayrıntısındır. 

Gazi Mustafa Kemal’in ‘’ ne mutlu Türküm diyene’’  şeklinde deki sözleri Türk ırkçılığını çağrıştırmaz… Türkiye topraklarını vatan kabul etmiş olan herkesin bu mana ve değerlerin temeli üzerinde inanç bütünlüğünü çelikten bir üst kimlik olarak inşa etmeyi ifade eder.

Turan ve Kızılelma ülküsü de ırkçılık değil, yeryüzünde adaleti sağlamanın bir olma hükmüyle gerçekleşebileceğini işaret eder.

İşte bunun içindir ki, Türk milleti tarihi boyunca hiçbir milleti dışlamadan ve ayrıştırmadan, adaletle hükmetmiş, zalimin karşısında, mazlumun yanında olmuştur.

Bu yüksek karakterimizin gereğini şu anda da dünyanın her yerindeki mazlum milletlere yardım eli uzatarak göstermekteyiz. Bu bizim milli karakterimiz ve asaletimizin bir gereğidir. Bunun için Türkiye’nin başında hangi Hükümet olursa olsun, milletimizin bu şanlı karakterinin gereğini gerçekleştirmekten geri durmaz.

Mustafa Kemal Paşa kurtuluş savaşında Yunanı denize döktükten sonra İzmir’in işgali sırasında Yunan Kralının Türk bayrağını çiğneyerek girdiği evin önüne geldiğinde, bu ne? Diye sormuştu. Dediler ki, Paşam daha önce Yunan Kıralı buradan Trük bayrağının üzerinden geçerek bu binaya girmişti.  Gazi dedi ki. O geçmişte hata etmiş. Bir milletin istiklalinin timsali olan bayrak çiğnenmez.

Türk milleti çok asil bir millettir. Kıbrıs harekâtında esir yakaladığımız Rumlara su ve ekmek ikram ettiğimizi başka nasıl izah edeceksiniz. 

Elini kestirdiği Rum’un kendisini mahkemeye vermesiyle, Fatihin elinin kesilmesine hüküm veren Kadının kararına rıza gösteren Fatih sultan Mehmet ile Kurtuluş savaşında yakalanıp karşısına getirilen Yunan Generaline misafirperverlik gösteren Gazi Mustafa Kemal işte tamda Türk milletinin asaletinin gereğini yerine getirmişlerdir. Çünkü asalet ve merhamet Türk milletinin hayat kaynağıdır

Şimdi… Allah’ın Türk milletine lütfetmiş olduğu bu yüksek karakter ülkemizin çimentosu olarak çok iyi idrak edilip öyle davranılsa, bu herkesin hayat felsefesi olsa ne olur? Bu millet her alanda çok güçlü olur, önüne geçilemez. İşte batı ve Amerika için dayanılmaz ve bozguna uğratılması gereken bir güçtür bu. Bunun için ülkemizi parçalamaya, bunu yaparken de hainlerle işbirliği yapmaya çalışmaktadırlar. Bunun için, Ülkemizde kim ki bu oyuna gelir, kim ki ayrılık gayrılık gözetir, kim ki ben şu ırktanım benim hakkım az veriliyor der, işte onlar haysiyetsiz, ahlak yoksunu şerefsizlerdir.

Bu ülkede sadece Türk mü vekil, Vali, General, Bakan, Başbakan oluyor… Hayır… Herkes olabiliyor!

Bu ülkede sadece Türklerin mi yolları köprüleri yapılıyor? Hayır!

Biz Çanakkale ve kurtuluş savaşında hepimiz yan yana savaşmadık mı?

Olay şudur? Bu Aziz milletin evlatları el ele verirse, bu ülkenin dünya liderleri olan ülkelerin arasında yerini almaması için hiçbir neden yoktur

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593