ARİF TAKICI


Ülkemizde Ulaşım Sistemi Gözden Geçilmeli

Güncel


Ülkemizde eskisi kadar olmasa da hâlihazırda yolcu taşımacılığı karayolu ağırlıklıdır. 

Hava yolu taşımacılığında fiyatların eskiye oranla indirimli olması hava yolunun tercih edilmesini cazip hale getirdiği bir gerçek… Ancak gene de karayolunun ağırlığının devam ettiği de aşikâr. 

Ülkemiz için yolcu taşımacılığında doğru olan demiryollarına ağırlık vermektir. 

Demiryollarında yolcu taşımacılığını artırmak hem ülke ekonomisi için katma değerdir, hem konforlu yolculuk sunar, hem de riski az olan bir yolculuktur. Demiryolu taşımacılığında örnek ülke olarak göreceğimiz Japonya demiryolları yolcu taşımacılığında yüksek başarı sağlamış bir ülkedir. 

Samsundan Ankara’ya, hatta İstanbul’a kadar trenle yolculuk etmeyi çok isterim. Samsun Artvin arası neden hızlı tiren olmasın? Bu konuda başta Hilmi Güler olmak üzere siyasilerimiz söz vermişlerdi… Sanırım Samsun Artvin arası tiren yolunun gerçekleşmesi yakın zamanda mümkün olacaktır. 

Karayolu yolcu taşımacılığında sık meydana gelen otobüs kazaları endişe verici problem olarak düşündürüyor. 

Konunun uzmanları sorunun ana kaynağı olarak kalifiye personel sorunu, iç denetim yetersizliği ve artan rekabetin felakete davetiye çıkardığını belirtiyorlar. 

Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım, kaliteli şoför sorunu yaşandığına işaret ederek, sadece Türkiye’de değil dünyada şoför krizinin yaşandığını, iyi şoförlerin yurt dışına gitmeye başladığını söyledi.   Yıldırımın açıklaması gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor: Şu anda eğitim eksikliği olan otobüs şoför sayısı çok fazla. İyi şoförler ya Belediyelerde işe giriyor, ya da yurt dışına gidip tır kullanıyorlar. Çünkü bizim sektörde ortalama kaptan şoför maaşı 25 bin TL. Ama kamuda 40 bin alıyorlar.  Şoförlerin 5,5 – 5,5 olmak üzere 9 saati aşmaması gerekiyor. Ancak bazı firmalar personel sorunu olduğu için fazla mesai yaptırıyor, yeterli eğitim yok, üstüne birde yorgunluk eklenince kazalar artıyor. 

Bazı otobüs firmaları kaliteli şoför sıkıntısı nedeniyle kamyon ehliyeti, yani ağır vasıta ehliyeti olup azda tecrübesi varsa işe alıyorlar. Hâlbuki şoför olarak eline otobüs verilecek kişilerin hem sürüş hem de psikolojik testlere sokulması gerekiyor. 

Burada olması gereken: Otobüs firmaları iç denetimlerini artırmalı. 

Kaptan şoförlere ileri görüş tekniklerine dair özel eğitim verilmelidir. 

Her ehliyeti olan otobüs şoförü olmamalı sınavdan geçmelidir. 

Yolcu taşımacılığı düzenleme kurulu kurulmalıdır. 

Otobüslerdeki şoförler özel kameralarla takip edilmelidir. 

Burada bir başla dikkate değer olay şudur: Bazı şoförler pirim vaadiyle uzun saatler çalıştırılmaktadır. 

Maaşı düşük olan şoför pirimle gelirimi artırayım diye uzun saatler çalışmakta, yorgunluk ve uykusuzluğa direnebilmek için ise ya bolca aşırı demli çay içmekte, ya da zinde kalmak için amfetamin türü hap kullanmaktadır… İşte buda kazalara etken olan başka bir sebeptir. 

Burada görev ve sorumluluklarının idrakinde olan otobüs firmalarına sözümüz yoktur… Ancak sorumsuz davranan firmaların da insanların hayatını riske atmalarına göz yummakta sonu ölümle biten kazalara tolerans göstermektir. 

Kuşkusuz burada sorunların çözülmesi noktasında Devletin alacağı kararlar olduğu gibi, Türkiye Otobüsçüler Konfederasyonunda meselenin normalleşmesinde ciddi sorunlulukları ve yapması gerekenler vardır. Bu sorunlar üstesinden gelinemeyecek sorunlar değildir. 

Kaldı ki bu sorunlar çözülmezse, sorunlu firmaların deşifre edileceği, bu durumda zaten sistemden zorunlu olarak çıkacağı aşikâr. Sonuç olarak insan hayatının önemli olduğunun bilinciyle hareket etmek, insanlara güven verecek düzenlemeleri sağlamak otobüs firmalarının ana görevidir. 

Bunu sağlayamayan ve başarısız olan firmalar ayıklanmalıdır… Çünkü onlar hem insan hayatını hiçe sayıp karayolu taşımacılığını körlüyorlar, hem de bu yüzden diğer otobüs firmalarına zarar veriyorlar. 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593