YAŞAR KARADUMAN


Ünye’de Bırakılan Ermeni Çocukları Ve Ünye Lokumu


Bu hikâyeyi çok yazdim, her yazdigimda da üzüldüm.

Elli yil sonra kizini almaya gelen anneyi anlatan ve seksen yil sonra ikiz kiz kardesini görmeye gelen Magda’nin hikâyeleri acidir.

Ünye on yil ara ile iki aci olay yasamistir. 1914 Ermeni tehciri, on yil sonra 1924 Mübadele.

Tehcir: Osmanli Ermenilerinin Birinci Dünya Savasi sirasinda oturduklari yerlerden alinip baska yerlere naklidir. Bu Nakil esnasinda aci olaylar yasanmistir.

 

Ünye’de Birakilan

Ermeni Kizlari

Bu  hikâye Ünye’de çok bilinmez, unutulmustur.

Tehcirde Ünye’den de gönderilenler olmustur. O günün sarlarinda yolculuk yürüyerek yapilmaktadir, kari, yagmuru, sogugu hastaligi vardir, yollar tehlike doludur.

Yolculugun zor olacagini tahmin eden Ermeni aileler hasta ve küçük çocuklari özellikle kiz çocuklarini döndüklerinde almak için Türk komsularina birakmislardir, savas bitip geri dönme karari verildiginde  çocuklari almaya gelen olmamistir.

Çocuklarin bir kismi aileler tarafindan evlat edinilmis, bir kismi resmi makamlara teslim edilerek çesitli bakim yerlerine gönderilmistir..

 

Ünye’de birakilan kiz çocuklar Müslüman örf ve adetlerine göre yetistirilmis ve Müslüman olmuslardir,  akli erenler vardi ermeyenler vardi, bir kismi geçmisini tamamen sildi ve Müslüman gibi yasadi, hatta hacca gitti, çocuklari torunlari oldu.

Bir kismi iki dere arasinda kaldi geçmisini unutamadi gizli gizli eski dininin kurallarini yerine getirdi.

Bazi yazarlar bu çocuklarin zorla Islamlastirildiklarini yazarlar, bu asla dogru degildir. Ailesi tarafindan alinmayan çocugun baska bir sekilde yasamasi mümkün degildi,  bazi aileler çocuklarin uzun zaman dinlerine müdahale etmediler. Müslüman bir ailenin çocugu olmuslardi, baska bir yol olmadigini gördüler, artik, anne ve babalari onlari evlat edinip nüfuslarina geçiren ailelerdi, asla zorlama olmadi,

 Hikayelerimden birinde  on bes yasina gelen kizin  halen kiliseye gitmek istedigini  yazmistim, onu yillarca pazar kiliyse götürdüler.Kilisede ibadet eden kimse yoktu, 1924 yilinda Rumlar gidince kilise kapandi,  önce depo sonra elektrik santrali olarak kullanildi.

 

Hatun Teyze

Evimizin karsisinda bir Mustafa Emmi vardi, Mustafa Emminin Hanimi Hatun Teyze bu birakilan çocuklardandi. Ben çocukken ikisi de atmis yasin üzerindeydiler. Mahallede kimse Hatun Teyze’nin küçükken Türklere birakilan Ermeni kizi oldugunu bilmiyordu, bilenlerde söylemiyordu, Hatun Teyze belirli zamanlarda bize kirmiziya boyanmis yumurtalar verirdi, buna  bir anlam veremezdim. Anneme sordugumda: “Yumurta vermis sana alda ye, ne soriiiin? diye geçistirirdi.

Olayi çok uzun yillar sonra Hatun Teyze’nin küçük bir çocukken birakildigini  ögrenince renkli yumurtalarin  anlamini çözdüm.

Hatun Teyze iste bu geçmisini unutamayan çocuklardan biriydi. Müslüman olmustu ama çocuklugunun bayramlarini unutmamisti. Muhtemelen Hatun Teyze paskalya lokumu da yapiyordu

 

Paskalya
Ermenilerde, Paskalya Bayrami - Surp Zadik Hz. Isa'nin Dirilis Günüdür, 

Surp Zadik'te insanlar bayramlasir, birbirlerine kirmizi yumurta armagan eder. Yumurta dünyayi simgeler, dis kabuk gökyüzünü, zari havayi, aki denizleri, sarisi yeryüzünü... Kirmizi renge boyanmasi ise Isa'nin kaninin tüm dünyanin kurtulusu için aktigini anlatir, Surp Zadik'te paskalya çöregi de yapilir. 

“Ermeni Gelinler”

Ünyeli genç bir tarihçimiz  bizim bayramlarda yaptigimiz lokumlarin Ermenilerin Sup Zadik paskalya bayramlarinda yaptigi paskalya lokumu oldugunu iddia etmis.

Yani Ünye lokumunun kaynagi Ermeniler.

Onlar da aynisini mi yapardi, yoksa biraz daha degisik miydi bilemiyoruz.

Hatun Teyze üzerinden elli yil geçmesine ragmen bayramlarini unutmamisti özlüyordu.

Çünkü çocuklar en çok bayramlari hatirlarlar ve özlerler..

Gelecekte bu yaziyi yazacagimi bilseydim Hatun Teyze’ye çok sey sorardim.

Simdi bir soru takiliyor aklima, acaba mahallemizdeki Ermeni komsularimiz, o zamanlar bizim bilmedigimiz, tehcirde birakilan bu kiz çocuklarinin kim olduklarini, biliyorlar miydi, onlarla bir kontaklari olmus muydu, veya onlardan biri bu Ermeni komsularimizla kontak kurmuslar miydi?

 

Bu ulusla aramizda  derin yaralarin bulunmasi beni hep üzmüstür,

benzer acilari Türklerde yasamislardir. Çocuklugumuzda Ermeni komsularimiz vardi, evimize gelip giderlerdi, okul arkadaslarimiz vardi, bir sorun olmadan yillarca yasadik. Bir gün geldi hepsi gittiler, onlari özlüyoruz.

Ben ortaokula baslarken ilk takim elbisemi mahalleden Ermeni komsumuz terzi Maksut Usta ve çocuklari dikmisti. Maksut Usta’nin elbiseyi bana giydirip “Adam gibi oldun” dedigi halen kulaklarimdm gitmez..

 

Ünye Lokumu 

Ünyeli genç tarihçi “Ünye’de yasayan Ermenilerin Paskalya zamaninda yaptiklari bu kurabiye, bugün ‘Ünye lokumu’ olarak bilinmekle ve ‘bayram lokumu’ oldugunu iddia etmektedir.,

O kizlar ne oldu?

Müslüman aileler tarafindan sahiplenilen Ermeni çocuklari yasayip öldüler

Müslüman olarak mi?

Orasi net degil. Geride kalanlar ile konustugunuzda ayni kadin için “Bizden daha Müslümandi, namazinda niyazindaydi” diyenlerin yaninda “Odasina gider gizli gizli kendi duasini ederdi” diyenler de oluyor.

Daha aci olan, bu kizlar aileleri tarafindan bulunmus ve götürülmek istenmis. Gidenler oldugu gibi bazilari da dönmemis. (Kaynak Cafer Sarikaya-Agos Gazetesi)

 

Bugün birakilan çocuklardan yasayan kimse yok. Artik unutuldular, torunlar bile anneanne veya babaannelerinin Ermeni oldugunu bilmiyorlar.

Biz tarihçiler ve yerel  yazarlar isimiz bu hikâyeleri bulup unutulmasin diyerek gelecek kusaklara aktariyoruz.

Bu bölgenin ve o insanlarin bir kaderi.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593