İNCİ ÇETİR


Vicdan!

Vicdan!


Sanma ki her kalıbın içindeki insandır...

İnsani farklı kılan içindeki merhamettir, vicdandır...

                             Mevlana

Kalıplara sığdıramadığımız, beynimizde kurup dile gelmeyen cümleleri tam söyleyecekken yutkunuyoruz çoğu zaman. Susuyoruz. Yerli yersiz tepkisiz kalıyoruz. Susmayı asalet sayıp, etrafımızda yaşanan en ufak bir olaya bile tepkisiz kalıyoruz. Susmayı, sessiz kalmayı karsı tarafa ödül olarak varsayıyoruz. Hep konuşan haklı olmuyor elbet. Susan da hakkini yitirmiyor mesela. Adaleti kendi içimizde kuruyoruz tüm benciliğimizle. Kusurlu olana “evet senin iste kusurun bu” diyemediğimiz için de kendilerini haklı görenlere maruz kalıyoruz.

Simdi vicdani sokak baslarında aramak niye?

Ya da yabancı olsa senin kadarını yapmaz nasıl diyebiliyoruz?

Bizler seçmedik mi dostu, düşmanı?

Bizler almadık mi iyiyle kötüyü kendi iç dünyamıza?

Bizler bu toplumu bu hale getirip ön yargıyı etkilemeye teşebbüs etmedik mi?

Sen, ben, o, bizler, sizler olmaktan öteye gittiğimiz yolları nerelerde son durak yaptık?

Kimlere kapattık öncelik kapılarımızı?

Kendimiz attık en küçük adımları

Kendimiz gördük kocaman dünyanın geride bıraktıklarını...

Simdi zamanı mi sorgulamalı?

Ya da toplum diye nitelendirip kendi içimizdeki yaşanan küçük kıyametleri mi?

Hangisinden başlamak gerek!

Yastığa kafamızı koyup duvarı mi seyretmek lazım günü tartmak için?

Kendi hatalarımızı bile birilerine ödetmek niye?

Vicdan bir insana yakışan en güzel örtü olması gerekirken, bu edebi edepsizleştirmek niye?

Simdi elimizden gelen gayreti gösterdiğimize ilk kendimize inandırmalıyız. İlk kendi içimizdeki sesi bastırmadan kulak vermeliyiz olan bitene. Görmezden gelmemeliyiz toplumdaki sorunları, duyarlı olmayı ön yargılarımızla es değer tutmamalıyız. Herkesi olduğu gibi kabul edelim derken, kendiniz de sıradanlaşmayın. Kendinizden ödün vermeden sahip çıkın ihtiyacı olana. Kar amacı ya da çıkar hesabi düşünülmeksizin sevin bütün kalpleri.

Masumiyeti sevin.

Hayatı sevin.

Kötülüklerle savaşmanın en güzel yolunu bulmak için uğraşın mesela...

Vicdani, merhameti yüreğinde barındıran insan hep kazanmalı diye düşünüyorum..

Kalpleri kanatan, vicdanlarını susturmaya çalışan insanları da es geçmeden yok saymalı...

Karakteri menfaatleri üzerine şekillenen insanlara kapı duvar olmayı da bilmeliyiz, öğrenmeliyiz..

Bilinmeli ki;

Vicdan; bir insanine en hassas adalet tartısıdır. Kendini tart, kendini bil, kendini gör ve amacın kalp kırmak değil; kalpleri onarmak olsun..

Ve yüreğime kazınan bir Hadis-i Şerif daha gelir aklıma;

Dilleriyle insanları kıranları; ibadetleri temizleyemez...

                       Hz. Muhammed (S.A.V)

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593