UZM. DR. ALİ COŞKUN


YANMAYAN AĞAÇLAR


Yine içimiz yandi, ecdadin yüzyillar boyunca korudugu ormanlik alanlarimiz muhtemelen bir terörist saldiri sonucu atese verildi.

Sorulmasi gereken onlarca soru var. Bu ormanlar öncelikle nasil korunur? Nasil daha mükemmel müdahale edilir ?

Uçak filomuz nasil daha mükemmel hale getirilir ? vs. vs. Eminim yetkililer bu sorulari kendilerine ve mahiyetide çalistirdiklari görevlilere yeterince soruyorlardir.

Ülkemizde malesef 1000'den fazla orman yangini su veya bu nedenle çikmaktadir. Böyle yogun orman yangini çikan bir ülkede yöneticilerin ileri derecede öngörü sahibi olmalari gerektigini düsünmekteyim. Liyakat sahibi bu yöneticilerin, tüm bu sorularin cevaplarini da akil yolu ile bulup en azindan bundan sonrasi için gereken önlemleri alacaklarini  düsünüyorum.

Kurakligin siddetlendirmesiyle  orman taban örtüsünün çali, kuru ot formundaki bitkilerin yaz döneminde daha da kurumasiyla, yanginlar için gereken zemin olusmaktadir, artik bir kivilcim gereklidir. Bu, bazen bir sigara izmariti, bazen unutulan piknik veya çoban atesi, bazen cam, sise kiriklarinin mercek etkisi yaparak tutusturdugu otlar, bazen de hain terör saldirilari sonucu olusabilmektedir. Ormanlik alanin egimi de çikan yangini daha çabuk diger bölgelere tasimaktadir.

Ülkemizdeki Ormanlik alanlarda en genis alanlarda mese türleri bulunmaktadir. Daha sonra kizilçam, karaçam, kayin, sariçam gibi diger agaçlar gelir. Kizilçam ülkemizde her yörede oldukça yaygindir.

Ege bölgesinde kizilçam, karaçam, mese türleri ;

Marmara bölgesinde kizilçam, karaçam, kayin, mese ;

Karadeniz bölgesinde kayin, göknar, sariçam, karaçam, kestane ;

Dogu Anadolu bölgesinde mese türleri ve sariçam ;

Güneydogu Anadolu bölgesinde de mese türleri ;

Akdeniz bölgesinde kizilçam, sedir, mese ;

Iç Anadolu bölgesinde  sariçam, karaçam ve mese türleri genellikle baskindir.

Son günlerde içimiz yanarak gözlemledigimiz gibi, özellikle kizilçam'in baskin oldugu Akdeniz – Ege cografyasi ve iklim kusaginda bulunan Türkiye'nin ormanlari, her zaman yangin tehlikesiyle karsi karsiya kalmaktadir. Etkeninde ister vatanimiza  düsman terörist saldirilar olsun ister ise dikkatsizlik sonucu olsun, bulundugumuz cografyanin sahip oldugu asiri sicak iklimin özellikleri ve ayrica bu kusakta bulunan ormanlari olusturan kizilçam gibi yangina hassas agaç türlerinin mevcudiyetinden dolayi orman yanginlari, en önemli ülke sorunlarimizin basinda gelmektedir.

Yangin sonrasi duygusallik ve panikle yapilacak agaçlandirma talep ve çalismalari faydadan çok zarar verir ekosisteme. Örnegin facianin hemen akabinde hesapsiz ve plansiz agaç dikme kampanya ilanlari acaba gerçekten bu acelelikle yapilmali mi ? Çünkü biliyoruz ki bölgede dogal yayilis gösteren agaç – fidan türlerinin yeni yakilan bölgelerde tekrar kullanilmasi, ekosistem'in sürdürülebilmesi ve  zarar görmemesi için önemlidir. Çünkü, yangina elverisli de olsa örnegin kizilçam gibi türler, o bölgenin ekolojik kosullarina yüzyillardir uyum saglamislardir. Aksi takdirde kizilçami bölgeden atip, o bölgeye getirecegimiz farkli türler o bölgedeki ekolojik faktörlere uyum saglayamayabilir. Bu durum da mevcut biyolojik çesitliligi olumsuz yönde etkileyebilir. Böylece hiç de istemeyecegimiz ve daha büyük bir tehlike olabilecek olan farkli böcek zararlari ve hastaliklari ortaya çikabilir. Bu nedenle yanan alanlar en kisa sürede agaçlandirilacaktir ama bu islem yapilirken dogal olarak ayni tür agaçlarin, hatta ayni bölgedeki tohumlardan elde edilerek dikilmesi önemlidir. Fakat etraflarina da yanma esigi daha zor olan servi, akasya gibi agaçlardan dikilmesi ile, hem  ekosistemi hem de çabuk yanabilen agaçlar korunur. Aralarinda belli mesafeler hat boyunca birakilmali, olasi bir yanginin bölgeler arasi geçisi zorlastirilmalidir. Etrafina da koruyucu kalkan gibi yanmayan agaçlar yerlestirilmelidir. Aslinda görüldügü gibi orman'in yeniden dizayni da modern bir sehrin plan üzere dizayn edilmesi hassasiyetinde yapilmalidir.

Güney amerikaya ait olan Chaparo agaci, Kuzey amerikaya ait sequia, bir servi türü olan Kiparis agaci ve avustralyaya ait okaliptus agaçlari da kalin kortex katmanlari ve su ihtiva ettiklerinden kolay kolay yanmazlar.

Tüm bunlarin düsünülerek gelecegin yeniden daha dogru hesaplarla  planlanmasini temenni ederken, Devletimize düsman terör örgütleri ve onlarin hain isbirlikçileri tarafindan yakilan ormanlarimizi daha siki ve daha innovatif olarak korumanin sart oldugunu da belirtmemiz lazim. Titiz bir sehir plancisi nasil sehirleri planliyorsa, ormana dikilecek agaç türleri de yangin tehlikesi düsünülerek planlanmalidir. Koruma önlemleri üst düzeyde tutularak, torunlarimizin çocuklari için oksijen dolu bir ülke birakmaliyiz.

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593