YAHYA CUMHUR TAPÇI


Yaşlı Barınma ve Bakım Evleri Başkan Adaylarının Gündeminde Var Mı?

Yahya Cumhur Tapçı


Geniş aile yapısından çekirdek aileye dönüşen toplumumuz sosyal yapımızda yeni sorunların baş göstermesine sebep olmaktadır. İmkânlı imkânsız, çoluk çocuğu olan ve olmayan nice yaşlıların son zamanlarında sıkıntılar yaşadığına şahit oluyoruz. Yaşlı anne ve babalarına bakan, onların son zamanlarında yanlarında olan, her türlü ihtiyaçlarını karşılayan evlat ve torunların bulunduğu aile yapısı son yıllarını yaşıyor. Böyle aileler parmakla gösterilir halde ve bu da daha çok küçük yerleşim yerlerinde yaşayanlar arasındadır.

Köyden kentlere göçün plansız ve programsız teşviki çocuklarla büyüklerin ayrı ve farklı yerleşim yerlerinde yaşamasına sebep olmuş, zamanla geniş aile yapısı çekirdek aile yapısına dönüşmüştür. Bu yapının ileride nasıl bir soruna sebep olacağını, fayda ve zararlarını hesaplayamayan, bu sosyal yapının öngörüsünü yapamayan yöneticilerin beceriksizliği, günümüzde pek çok çatışma ve problemlerle karşılaşmamıza sebep olmuştur. İnançlarımız ve sosyal yapımız gereği büyüklerimize karşı saygı ve sevgimiz sonsuzdur. Fakat son tahlilde çalışma ve eğitim hayatının vermiş olduğu sosyal sonuçlar neticesinde çocuk ya da torunların, anne-baba, dede-ninelerinin yanında bulunması mümkün görülmüyor. Aynı il, ilçe ya da köyde bulunamayan evlatlar büyüklerinden uzak yerlerde ikamete mecburdur. Büyüklerin de kendi çevrelerinden uzaklaşmak istememeleri sonuncunda aileler dağılmış durumdadır. 

Son yıllarda değişik il ve ilçelerde devlet ve özel kurumlar olarak faaliyet gösteren yaşlı bakım evleri bulunmaktadır. Bu tür kurumlar günümüz şartlarında yeterli değilken gelecekte çok daha fazlalarına ihtiyaç olacaktır. Sadece hasta bakım ve barınma faaliyeti ve iaşelerinin temini ağırlıklı bir yapıya sahip olan bu kurumlarla ilgili olumsuz haberler az da olsa yayılmaktadır. Hal böyle olunca bu konuda yeniden bir plan program yapılmalı bu kurumların kapsamları genişletilerek daha profesyonel hale dönüştürülmelidir. Aile ve sosyal işler bakanlığı ile belediyeler bu konuya ağırlık vermelidir. Özel şirketlerin bu konuda desteklenmesi ve yönlendirilmesi önemlidir. Anaokulları ve ana sınıflarında olduğu gibi yaşlı barınma ve bakımıyla ilgili kurumların da yaygınlaştırılması gerekir.

İyi bir planlama ile öyle inanıyorum ki, yaşlı bakım ve barınma ile ilgili kurumların devlete bir yükü olmayacaktır. Resmi kurumların kar amacı gütmeden ortaya koyacağı yatırım devlete bir yük de getirmeyecektir. Çünkü günümüz yaşlı kesiminin çoğunluğu emekli insanlarımızdan oluşmaktadır. Sosyal güvencesi olmayanlar için de kontenjan ayırılabilir. Kaldı ki bu kapsamdaki yaşlıların sayıları ileriki yıllarda mutlaka azalacaktır.  Hal böyle olunca devlet bu kişilerden ekonomik gelirlerini dikkate alarak masrafları karşılayacak ücret talep edebilir. Bu tür çalışmalara girildiğinde uzman olan kişilerin mutlaka farklı çözümleri olacaktır. Bizim yaptığımız sadece bir hatırlatmadır. Günümüzde ve gelecekte yalnız kalan yaşlılarımızın çoğunluğunun bu kurumlara iltifat edeceklerine inanıyorum. Yeter ki bu tür kurumlar sosyal ve kültürel yapıları ile iletişime açık, kişinin kendini özgür hissedebileceği hatta katkıda bulunabileceği bir yapıda olsun. 

Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bu konuda birinci dereceden sorumlu olması gerekir. Ayrıca yerel yönetim olarak kendi hemşerilerine hizmeti olması açısından, her belediyenin böyle bir projesi ve uygulaması mutlaka olmalıdır. Bu tür kurumlarda barınmayı isteyecek emeklilerimizin azımsanmayacak kadar çok olacağı kanaatindeyim. Yeter ki bu tür kurumların önceliği hizmet olsun. Devlet olarak bu alanda hizmet verecek özel kurumları desteklemeli, denetimlerini ciddi, sağlıklı ve yönlendirici anlayışla yapmalıdır. Bunun için de ön hazırlık yapılmalı ve öncelikle bakıma muhtaç yaşlıların tespiti, muhtemel taleplerin öngörüsü ile bu ihtiyacı karşılayacak bina, sosyal tesis, personel ihtiyaçları belirlenmelidir.

Yerel yönetim seçimleri arifesindeyiz. Belediye başkan adaylarımızdan hangisinin böyle bir programı veya düşüncesi var bilmiyorum. Ama olmalı. Belediyeler yerel yönetim oldukları için yereldeki sosyal, kültürel, ekonomik her türlü iş ve işlemle yakından ilgilenmelidir. Özellikle reklama yönelik, rant kaynaklı ve insanların gözlerine hitap eden çalışmaların aksine dikkatlerini bir nebze olsun insanın gönlüne, ruhuna ve ihtiyaçlarına odaklı sosyal ve kültürel çalışmalara çevirebilmelidir. Yıllarca sök, tak, boz, yap, değiştir betonlaşmaları sadece birilerine ekonomik yarar sağlamaktan başka bir şeye yaramamıştır. Hizmetler kalıcı, uzun soluklu ve insan odaklı olmalıdır.

Yerelde herkes birbirini tanıdığı için iletişimde ve ulaşımda bir sorun yaşanmaz. Akil kişilerle çıkılan yolda kimse yanlış yola sapmaz. İnsan odaklı ve insana yapılan yatırımlar hiçbir zaman inkâr edilemez ve ebediyen kalıcı olur. Bir isim bırakmak isteyen yönetici olmak istiyorsanız insana yatırım yapmalısınız. 

Bugünün ihtiyarları yolun sonuna gelmişler; en azından siz yarının ihtiyarlarını ortalıkta bırakmayın vesselam…  06.02.2024 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593