Meral Can


Yazılı Haftası Ve Ölçmenin Gerçek Anlamı Gerçek Sınav Kimin?


Oysa yazılı sınav, yalnızca öğrencinin bilgisini ölçen basit bir araç değildir. Yazılı, aynı zamanda öğretmenin verdiği eğitimi de yansıtır. Sınıfta anlatılanların ne kadarının anlaşılır olduğu, hangi kazanımların yerleştiği ve hangi noktaların eksik kaldığı en net biçimde yazılı sonuçlarında ortaya çıkar.

Bu nedenle yazılı haftası, sadece öğrenciler için değil öğretmenler için de bir geri bildirim zamanıdır. Öğrencinin kâğıdındaki her yanlış, “öğrenci çalışmamış” cümlesinden önce “ben bunu nasıl anlattım?” sorusunu düşündürmelidir. Çünkü öğrenme tek taraflı bir süreç değildir.

Eğitimi bir sistem olarak ele aldığımızda, sınav sonucunu yalnızca öğrenciye ait bir çıktı olarak görmek ciddi bir eksikliktir. Eğitim girdisi iki bileşenden oluşur: öğretmen ve öğrenci. Öğretmenin anlatımı, kullandığı yöntemler ve sınıf içi etkileşim; öğrencinin çabası ve hazırbulunuşluğu ile birleştiğinde anlamlı bir sonuç ortaya çıkar.

Bu yüzden ölçme ve değerlendirme, yalnızca öğrenciyi sınıflandırmak için değil, öğretimi yeniden gözden geçirmek için kullanılmalıdır. Yazılılar, “kim kaç aldı?” sorusundan çok, “nerede eksik kaldık?” sorusuna hizmet ettiğinde gerçek anlamını bulur.

Belki de bu yüzden yazılı haftalarında asıl telaş etmesi gerekenler sadece öğrenciler değildir. Her yazılı kâğıdı, eğitimin aynasıdır; kâğıtta görünen yalnızca cevaplar değil, sınıfta kurulan bağın gücüdür. Notlar geçer, ortalamalar unutulur; fakat iyi anlatılmış bir ders, adil yapılmış bir ölçme ve sorumluluğu paylaşan bir eğitim anlayışı kalır. Çünkü gerçek sınav, öğrencinin değil; eğitimin kendisinin sınavıdır.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593