M. HASAN ÖZ


ZAMAN TANZİMİ VE ZAMANIN KIYMETİ

hasanoz@hotmail.com.tr


 

ZAMANIN İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Zaman ile ilgili okuduğum kitaplardan ve verdiğim eğitim seminerlerinden derlediğim bilgi notlarını faydalı olması dileği ile aktarmaya çalışacağım sizlere.

 

İbnü’s Sadi bir nasihatinde şunu hatırlatmış insanlara:

“Hayat kısadır. Onu endişe, keder ve üzüntü ile daha da kısaltmayın.

Hepimiz yolcuyuz. Hiçbir dert, dünyaya gelirken beraberimizde gelmedi. Bizimle beraber de gitmeyecek.”

 

“İnsan ne yaparsa yine zarardadır aslında” der ilim adamlarımız. Çünkü her amelin daha iyisini yapmak daima mümkündür.

 Bu yüzden ZAMAN çok iyi değerlendirilmelidir. Hele ara vakitler çok önemlidir. Daima fırsatlar kollanmalı ve çok iyi kullanılmalıdır.

 

Zamanın değerlendirilmesinde inancımız, pratik olarak günlük plana ağırlık verir.

Vaktin boş geçirilmemesinde ısrar eder.

Zaruri çalışmalar ve ihtiyaçlar dışında kalan vakitleri

Faydalı Şeyler: Tefekkür, Eğitim, Terbiye, Aile ile ilgilenme, Sohbet ve güzel uğraşlar gibi meşguliyetlerle geçirmeyi emreder.

 

ZAMANIN KIYMETİ

 

Hayatımızı, sadece dünya için değil, ölüm ve sonrası için de planlamak zorundayız.

O yüzden:

1- Zaman çok değerlidir, bunu çok iyi bilmemiz gerekir.

 2- Geçirdiğimiz her andan hesap sorulacaktır.

3- Ömür, içinde bulunduğumuz gündür.

Dün geçti, yarın belli değil, değerlendireceğimiz zaman bugündür, yaşadığımız şu andır.

Onu en doğru ve verimli kullanmak asıl olandır.

4- Her gün manevi kazancı artırmak gerekir.

Allah (CC), her saniye yeni bir fırsat yaratır insanlara. Her fırsatı değerlendirmeliyiz. Kaçan fırsatın kazası olmaz!

 

 

KAVANOZDAKİ TAŞLAR, HAYAT KAVANOZU

 

Aşağıda aktaracağım olayı çeşitli versiyonları ile çok eğitimci seminer ve konferanslarında anlatır.

 

Bir profesör, yöneticilere etkili zaman yönetimi konusunda ders vermesi için davet edildi.

Yöneticiler sıralarında oturmuş, ünlü profesörün ağzından düşecek her kelimeyi yazmak için bekliyordu. Profesör yavaşça her yöneticinin tek tek gözlerine baktı ve nihayet “bir deney yapacağız” dedi.

Masanın altından bir kavanoz çıkardı. Kavanozun içine, yine masanın altından çıkardığı tenis topu büyüklüğündeki taşları dikkatli biçimde koymaya başladı.

Kavanoz ağzına kadar dolup ta daha fazla taş alamayınca, “Kavanoz doldu mu?” diye sordu. Salondaki herkes birlikte bağırdı: “Evet!”

“Sahi mi?” diye karşılık verdi profesör. Masanın altından biraz çakıl taşı çıkardı. Kavanozu önce sallayıp daha sonra içine çakıl taşlarını koydu. Kavanozu tekrar salladı. Böylece küçük taşlar büyük taşların arasında kendilerine yer buldular. Ve aynı soruyu bir kez daha sordu:

“Kavanoz şimdi doldu mu?”

Yöneticiler, profesörün ne yapmak istediğini yavaş yavaş anlamaya başlamışlardı. İçlerinden biri “Herhalde hayır!” diye cevapladı bu soruyu.

“Güzel!” dedi profesör ve masanın altından bu defa biraz kum çıkardı. Kumu kavonoza boşaltmaya başladı. Kumlar büyük taşlarla çakıl taşları arasındaki boşlukların hepsini doldurdu. Sorusunu bir defa daha sordu:

 “Kavanoz doldu mu?”

Yöneticiler hep bir ağızdan “Hayır!” diye bağırdı.

Bir defa daha “Güzel!” dedi ve masanın altından bir sürahi su çıkardı ve kavanoza ağzına kadar su doldurdu. Kavanozun artık tamamen su ile dolduğu söylenebilirdi.

Profesör salona dönüp sordu:

“Bu deneyden çıkarmamız gereken büyük hakikat nedir?”

Bir yönetici elini kaldırdı ve çıkardığı dersi özetledi:

“Programınız ne kadar dolu olursa olsun, gerçekten gayret ederseniz, o programa birkaç toplantı ve görev daha ilave edebilirsiniz.”

 “Bu deneyin bize öğrettiği asıl şey şu: “Eğer büyük taşları önce koymazsanız, bir daha asla koyamazsınız.” Salona bir sessizlik çöktü. Tüm yöneticiler profesörün sözleriyle ne anlatmak istediğini tam olarak anlamışlardı.

Sonra konuşmasına devam etti.

“Sizin hayatınızdaki ‘büyük taşlar’ ne?  Sağlığınız? Aileniz? Arkadaşlarınız? Hedefleriniz? Sevdiğiniz şeyleri yapmak? Bir uğurda savaşmak? Kendinize zaman ayırmak?

Hayatımızda yer alması gereken büyük taşların ne olduğunu unutmamalıyız. Eğer böyle yapmazsak, hayatımızı diğer önemsiz şeylerle uğraşarak kaçırmış olacağız. Eğer küçük şeylere öncelik verirsek, (çakıl, kum), hayatımız önemsiz şeylerle dolup geçecek, bizim için daha önemli olan şeylere az zaman kalacak veya hiç zaman kalmayacak. Bu nedenle, kendi kendinize şu soruyu sormayı hiçbir zaman unutmayın, “Senin hayatının büyük taşları ne?” Bunu belirledikten sonra hayat kavanozunuza önce onları koyduğunuzdan emin olun!

SONUÇ:

1- Daima aralarda küçük vakitler ve fırsatlar vardır.

2- Hayatımızda öğrenmemiz gereken şeyler ve başarı için, ÖNCELİKLERİMİZİ belirlememiz gerekir.

 

 

ZAMAN YÖNETİMİ

 

Planlı ve programlı çalışmak zamanı akıllı kullanmak demektir.

Yetki devri en önemli zaman yönetimi tekniğidir.

Yardımcı görevlendirmek yöneticilerin; ziyaretçilerini, telefonlarını, yazılarını, randevularını, toplantılarını ve çevre ilişkilerini düzenlemesini sağlar.

Programlı çalışmak; ast yöneticilerle, personelle, halkla genel görüşme yapmak, evrak imzalamak için belirli saatler koymak, bu saatlere uymak zaman kazandırır.

Yapılacak günlük ve haftalık işleri daima önem ve öncelik sırasına göre yapmak zaman kazandırır.

 

ZAMAN TUZAKLARI

 

Zamanımızı çalan tuzakları d iyi bilmek ve bu tuzaklara düşmemek için daima dikkat etmek gerekir.

Bu tuzakların bir kısmını hatırlatalım:

Plânsızlık

Öncelikleri belirleyememek ve sıralayamamak

Ertelemek / işi yarım bırakma alışkanlığı

Acelecilik/sabırsızlık gösterme

Düzensizlik

Geciktirme

Gereksiz titizlik

Uzatılan gereksiz sohbetler

Rutin ve gereksiz işler, gereksiz ayrıntılarla uğraşma

Gereksiz telefonlar

Kararsızlık

Yetki verememek

Dağınık masa ve büro düzeni

Zamanı önemsemeyen kültür değerleri

Gereksiz ayrıntılarla uğraşmak

Gündemsiz ve verimsiz toplantılar…

 

Genellikle zamanımızın olmadığından ve bu yüzden yapmak istediğimiz güzel şeyleri yapamadığımızdan şikâyet ederiz. Hele de en önemli yapmamız gereken kitap okuma işi ile ilgili çok mazeret üretiriz. Hâlbuki zamanı iyi kullanamadığımızı anlayabilmek için, zamanımızı nasıl kullandığımızı iyice düşünsek mazeretleri ortaya koymaktan çekiniriz aslında.

 

Bu konuda çok çarpıcı, etkileyici ve bizi kendimize getiren bir sözü vardır İmam Şafi Hazretlerinin:

“Zamana kusur buluruz, oysa zaman konuşacak olsa hepimiz utanırız.”

 

EN EŞSİZ VE KIT KAYNAK ZAMANDIR

Doğru yönetilemiyorsa, hiçbir şey doğru yönetilemiyor demektir.

 

Zaman ile ilgili çok kitap var, bulabildiğinizi alıp okumanızı tavsiye ederim.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593