ARİF TAKICI


HAYAT DERSİ


Ders deyince hep okul gelir ya aklımıza… Hayır… Öyle değil… Bu bir yanılgı!

  Asıl ders hayatın içinden tuvale yansıyanlardır.

 Hayatın kotlarında barınan, din, örf, adet, gelenekler, kültür, şiir, müzik,  anı, tarih, dil gibi değer katmanları, hayat ve millet bütünlüğünün temel taşlarıdır… Bu tarihi zenginlikten beslenen değerler manzumesinden hayat dersleri çıkarırsın.  Bu dersleri çıkarırken Robert ya da Boğaziçi mezunu olmak mutlak ihtiyaç değildir.

 Aklı kullanmak ise esas zarurettir.

   Bu gün sözlerini hala dile getirdiğimiz düşünürlerin deyişleri onların hayat derslerinden ve öykülerinden süzerek dizinlediği ve bilakis yaşadığı topluma sunduğu değerlerdir.

   Onlar hazır paket başkalarının imal ettiği düşüncelerden değil, bir arı gibi hayattan aldıkları vaziyetlerden çıkarıyorlardı bu güne bile ışık tutan hayat derslerini.

    Hani benim oyumla çobanın oyu bir olur mu? Demişti ya biri… Kurban olduğum nice çoban ve dağlı vardır hayatın manalarını ilmek ilmek işleyen ve onlardan süzme ibretli nice dersler çıkaran, bilir misiniz?

 Günümüzde akıl tutulmalarının dalga boyundan yansıyan travmalar, hayat derslerinin türbülansa uğramasından değil midir?

 Hayat derslerimiz kırık, okul derslerimiz ise hayat değil bayat ders dolgulu olduğu için, katsayısı yüksek sosyolojik hatalar yapmak sıradanlaştı ne zamandır. 

 Günlük hayatta sizleri şaşırtan okumuşların bile yaptığı aptalca sosyolojik hataların tavan yapması işte bundandır.

  İşte bundan bazen okumamıştan bile fazla olan okumuşların hatalarına çokça şahit olmanız.

   İşte bundan bazen cahil bir Profesör, doktor, öğretmen bir siyasetçi ya da değişik mesleklerden yüksek tahsilli ile karşılaşmanız!

   Bu durumda okulda hayat derslerinden birkaç öykü anlatılarak çocuklara ahlaki öykülerle bezenmiş hayat dersleri verilmesini beklemek fazla iyimserlik oluyor tabi.

   Kim yapacak bunu?   Zil çalmasıyla okul bahçelerinin duvar diplerine sigara içmeye kaçan öğretmenler mi?

   Anladın anladın formatlı Hızlı ders anlatmaya ve öğrencileri kendi hazırladığı kitaplardan ders çıkarmaya zorlayan,  ya da onları bütünlemeye bırakıp yaz kursu almaya mecbur bırakan öğretim üyeleri mi? 

Bilgi kimlerin elinde kaldı denilen zamandayız… Hazır bilgi konservelerini sunan bir sürü cahilin 

 elinde ki mat ve özden yoksun bilgi. 

  Hani diyor ya üstat… Akıl ile halleri izlemekten yoruldum, ben diyen dilleri izlemekten yoruldum, bildi cahilin elinde kalmış, anlamadan bildim diyenlerden yoruldum.

   Hayatın bizatihi özünden, yaşadığı toplumun değerlerinden yoksun öğretim suni ve klişe eğitimdir!

Merdiven altı bala benzer… Oysa arının özveriyle işlediği bal ibret ve hikmetlerle dolu hayat dersleri barındırır… Bize öylesi lazım işte

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593