Turabında yatıyorsun
Belki bize bakıyorsun
Kalbimizde yaşıyorsun
Unutmadık Karaduman
İnce güzel gülüşünü
Nazik selam verişini
İskelede gezişini
Unutmadık Karaduman
Şirin Akkuş Sesi sendin
Sonra Ünye Kent’e geldin
Verimli çalışma verdin
Unutmadık Karaduman
Sırtında beyaz paltonu
Yükselmezdi sesin tonu
Yazıyordun birçok konu
Unutmadık Karaduman
Tarih senden sorulurdu
Seninle sohbet onurdu
Biraz dursan ne olurdu
Unutmadık Karaduman
Sen Ünye’yi sever idin
Anlatır hep över idin
İl olmayı çok isterdin
Unutmadık Karaduman
İstanbul’da yaşam sürdün
Ünye’ye hasretle geldin
Yeniden doğmuş gibiydin
Unutmadık Karaduman
İskelede izin kaldı
Sayfalarda yazın kaldı
Gülümseyen yüzün kaldı
Unutmadık Karaduman
Parkta deniz seyrederdin
Gözlerin dalar giderdin
Orta kahveni içerdin
Unutmadık Karaduman
Mandalina bahçesini
Simli hamam bohçasını
Yaşar Kaptan çapasını
Unutmadık Karaduman
Gazetede köşen vardı
Samimiyet neşen vardı
Yanında yetişen vardı
Unutmadık Karaduman
Kulfani üzgün habere
Nefes durdu birden bire
Gittin de dönülmez yere
Unutmadık Karaduman