İSMAİL AYDIN


Üç Tehlike

Eğitimci-Yazar


 

 

Toplumda cereyan eden hadiseleri gördükçe Konfüçyüs’ün bir sözü geldi aklıma. Konfüçyüs der ki; 

“Üç tehlike vardır: Akıllı insanların duygusuz oluşu, duygulu insanların etkisiz oluşu, etkili insanların akılsız oluşu.” 

Üzülerek belirtmek isterim ki; bu üç büyük tehlike vuku bulmuş ve toplumun kılcal damarlarına sızmış durumda. 

Birincisi; Akıllı insanların duygusuz oluşu. İnsan aklı ve gönlüyle bütün olarak insandır. Ruh bedeni tamamlar, duygular aklı ve mantığı besler. İnsanın aklı ve mantığı çalışırken duygulardan yoksun olması çok tehlikelidir. 

Aklı çalışıp duyguları çalışmayan insanlar, üretecekleri mal veya hizmetlerin sonucunun insanlığa faydasını düşünmezler. Etik kavramına sahip olmadan, salt menfaat ve mantık ile hareket etmeleri insanlığın başına belalar açabilir. Hem de tarifi mümkün olmayan belalar. 

Bugün dünya üzerindeki savaşların, işgallerin, açlığın, susuzluğun ve yürek dayanmaz işkencelerin hüküm sürdüğü coğrafyalara bakarsak, o memleketlerdeki sorunların arkasında mutlaka aklı çalışan ama duyguları çalışmayan insanların olduğunu görürüz. Ve de şuana dek dünyayı kaosa sürükleyen her hareket akıllı ve duygusuz insanlar yüzünden cereyan etmiştir.

İkincisi; Duygulu insanların etkisiz oluşu. Duygu insan için en önemli özelliklerden biridir. İnsanın karar mekanizması duygular tarafından direkt etkilenir. Ben kararlarımı verirken duygularımı hiç karıştırmam diyen bir kişi insan vasıflarını kaybetmiş ve robotlaşmıştır. 

Bazı kararları alırken duyguları çok karıştırmamak gerek ama duygulardan yoksun kararlar almak ta çok tehlikelidir. 

Duygulu insanların karar merkezlerinde olmaması toplum adına ciddi bir tehlikedir. Toplumu yönetme pozisyonlarındaki makamlarda duygusuz insanların bulunması toplumun tekâmülünde çok önemli rol oynayacaktır.

Üçüncüsü; Etkili insanların akılsız oluşu. Çok ciddi bir sorundur. Toplumuna çok ciddi zararlar verebilir. Toplumun geleceği adına karar alabilme mekanizmasında olanlar akılsızca davranışlarsa hem bugüne hem yarına telafisi mümkün olmayan zarar verebilirler. 

Toplumun geleceği adına yapabilecek en büyük iyilik zeki insanların yönetim kadrolarına tayin edilmeler olacaktır. 

Çünkü toplumları yönetenlerin zeki insanlar olmaları barış ve huzur açısından çok önemlidir.

Hâsılı kelam uyanık olmalı ve her türlü tehlikelere karşı tedbirler almalıyız. 

Unutmayalım ki içinde yaşadığımız toplumu ihya etmekte imha etmekte bizim vereceğimiz kararlara bağlıdır.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593