MUSA KIRANLI


Yaşam tarımsal üretimden geçer!..

Her şey Seninle Başlar


Merkezinde insan olan tarımsal kaynaklı beslenme, insanın içgüdüsel ve zorunlu ihtiyaçlarının olmazsa olmazıdır. İnsan bünyesi yer küredeki 22 kadar besin elementine ve bunların oluşturduğu bileşiklere değişik düzeylerde gereksinim duyarak canlılığını sürdürüyor. İnsan, besinlerini bitki ve hayvansal kaynaklı olmak üzere ağırlıklı olarak da topraktan doğrudan veya dolaylı olarak alıyor. Toprak, su ve güneşe bağlı besin zinciri ve tarım; canlıların ve insanın yaşamsal sürdürülebilirliğinde temel bir yer tutuyor.

 

Topraktan insana beslenme zincirinin en kritik noktasını yetersiz ve dengesiz beslenme oluşturuyor. Birçok insan belki yeterli besin alabiliyor fakat dengeli beslenemiyor. Bu durum doğrudan insan sağlığının bozulmasına, yaşam standartlarının düşmesine, ömrünün kısalmasına ve üretkenliklerinin zayıf kalmasına neden oluyor. Sürdürülebilir yaşam, gıda güvencesi ve dengeli beslenme için: Güçlü bir tarım eğitimi gerekmektedir.

 

Kırsal kalkınma; Tarım ve gıda güvenirliği ile birlikte eğitimle olur. Tarımsal Öğretim Dünyanın en eski eğitim mesleği olup, günümüzde sürdürülebilir kırsal kalkınma kuşkusuz ki, dünya ülkelerinin gelişmişlik göstergelerinin önemli kriterlerinden biridir.

 

Sanayi devrimi ile birlikte tarımda makineli sürece geçildi. Gübreleme, sulama teknikleri, tohumda ıslah çalışmaları vb verim artışı sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak hızlı nüfus artışına göre topraklarımızın miktarı artmamış hatta amaç dışı kullanımdan dolayı da tarım arazilerimiz topraklarımızda azalma olmuştur. Buğday, mısır ve diğer tarım ürünleri üretimimiz azalmış, üretimden daha çok ithal eder duruma gelmişiz.

 

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş nedeniyle buğday ve tahıl ürünlerindeki nakliye sorunu, ithalatı durdurması ile gün geçmiyor ki tahıl ürünlerine aşırı zam yapılmaktadır. Artık ithalat yerine başka çare arayışlarına girmeliyiz. Bayramın son gününde ÜSTP 2.dönem sözcümüz Syın Ali Öztürk başkanın davetiyle sohbet ettiğimiz Dış işleri Bakan Yardımcısı Ünyeli hemşerimiz Sayın Yavuz Selim Kıran’dan aldığımız bilgi sonrasında Devletimizin dik ve doğru duruşundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyorum.

Tarımla bereketli topraklarıyla Dünyanın gözü olan ülkemizde buğday ve tahıl ürünlerinde ithalatı bırakıp kendi topraklarımızda tarımsal üretime geçmeliyiz. Görünen o dur ki önümüzdeki günlerde toprağa olan ihtiyaç artacaktır. Bu nedenledir ki gelişmiş ülkeler kendi insanlarının gıda ihtiyaçlarını karşılamak için Afrika ülkelerinden tarım arazisi satın almaya başlamıştır.

Tarım ve Toprak çok önemlidir. Artan gıda talebi ve fiyatlarının yükselmesi ciddi bir meseledir. Endüstriyel tarım yöntemi ile üretim sonucu, ürün kalitesinin sağlık eksenli olarak sorgulanması, ekolojik tarım tekniklerinin daha derinden araştırılmasını zorunluluk haline getirmiştir.

Ülkemiz genel olarak tarım teknikleri, kimyasal ilaç, gübre,  tohum ve enerji bakımından dışa bağımlıdır. Bunun için çiftçilerimiz tarımsal ürünlerin pahalıya mal olmasından ve satış fiyatlarının oldukça düşük olmasından dolayı mağduriyet yaşamakta üretimden toprağından vazgeçmektedir.

Tarım öğrenimi ve teknolojik eğitimlerle tarımsal üretimi arttırabiliriz. Bu nedenle tarımın ve eğitimin önemi neredeyse tüm dünya ülkeleri tarafından daha iyi anlaşılmaktadır.

Teknolojinin tabiata zarar vermesi, iklim koşullarının büyük ölçüde değişmesi, miraslar nedeniyle sahip olunan tarla paylarının küçülmesi, yanlış politikalar izlenmesi ve köyden kente göçlerin artması gibi nedenlerden dolayı tarımsal faaliyetlerin azalmakta olduğunu söyleyebiliriz.

Gelişmiş olan ülkelerin ekonomik göstergelerinde tarımsal faaliyetlerin oranının büyük olduğu görülmektedir.

Gelişmiş olan ülkeler, tarıma daha fazla önem vererek ve teknolojik gelişmeleri tarımsal alanlarda kullanarak sürdürülebilir kırsal kalkınmayı sağlayabilirlerken, gelişmekte olan ülkeler, tarım ülkeleri olmalarına karşın belirtilen sorunlar nedeniyle kırsal alanlarda henüz çözümlenememiş büyük problemlerle karşılaşmaktadırlar ki bunlardan en önemlisi yeterli destek ve imkanlar tanınmadığından (elektrik, su ve diğer alt yapı hizmetleri ile inşaat izni vb) maalesef kırsaldan kentlere göç edilerek topraklarımız sahipsiz bırakılmıştır. 5 Temmuz 2022 tarihinde TBMM den geçen Torba yasa ile kırsal bölgelerdeki yapı inşaa ve elektrik su aboneliğinde kolaylıklar bir nebze olsun bu sorunlara çözüm olacaktır.

Sürdürülebilir kırsal kalkınmayla ilgili olarak ülke bağlamında yaşamakta olduğumuz önemli sorunlardan bazıları kuşkusuz ki, köyden kente göçlerin artması, köylerin boşalması, taşımalı eğitim nedeniyle köy insanlarının kent yaşamını tercih etmeleri ve bunların sonucu olarak kırsal gerilemenin yaşanması ve buna karşılık azalan tarımsal faaliyetler nedeniyle gereksinim duyulan tarım ve hayvan ürünlerinin karşılanması için ithalat faaliyetlerinin giderek artmasıdır.

Kırsal gerileme nedeniyle uzun vadede doğabilecek tehditlerden dolayı gerekli tedbirleri alma ve tarımsal faaliyetleri teşvik etme yönünde gerekli girişimlerde bulunulmalı, önemi giderek büyümekte olan tarımsal faaliyetlerin artırılması için daha kalıcı çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.

Üreten, dönüşen Ordu için kırsal kalkınmanın önemini bilen, bilgi ve birikimi ile kırsal kalkınmanın önündeki engelleri kaldırarak, yaptığı proje ve teşvikler ile bölgemizdeki kırsal kalkınma üretimi artırarak ülkemize katma değer sağlayan Sayın OBŞB başkanımız, bakanımız sayın Dr.Mehmet Hilmi Güler ile çok şanslı olduğumuzu ifade etmek isterim.

Sürdürülebilir kırsal kalkınmanın sağlanabilmesinde köyden kente göçlerin önlenmesinin yanı sıra normal eğitim ile birlikte tarımsal eğitimlerin verilmesinin yadsınamaz bir önemi vardır.

Tarım eğitimi, ileri temel bilimler ile teknoloji ve mühendislik bilgisi gerektirmektedir.

İleri teknoloji bilgisi olmadığında yeni tohum ıslah çalışmaları, tarım çalışmaları, tarımsal kimyasal mekanizmalar geliştirilemez.

Uzaktan algılama, ileri istatistik, iklim değişimleri, çevre kimyası ve mikrobiyoji, biyoteknoloji, nanoteknoloji, moloküler biyoloji gibi alanlardaki bilgiler kullanılarak tarımsal araştırma ve üretim yapılmaktadır.

Artan nüfus baskısının toprak ve çevre üzerindeki olumsuz etkisi, iklim değişikliğine bağlı yetersiz üretim, ürünlerin kalitesi, sağlıklı gıda üretim, raf ömrünün uzatılması için kullanılan kimyasalların toplum sağlığı üzerindeki etkileri, katma değeri artırılmış endüstriyel gıdalar gibi konuların tümü ciddi araştırma ve eğitim gerektirmektedir.

Bunun içindir ki, Ülkemizde tarım eğitiminin çağın gereklerine uygun olarak yeniden organize edilmesi kaçınılmazdır. Tarım ve gıda zinciri gibi geniş bir alanda topraktan insan sağlığına kadar olan spektrumda, konuları derinlemesine anlayacak ve kavrayacak akademik bilgiye sahip teknik eğitime ihtiyaç vardır.

Eğer bir ülke; kalkınmak ve gelişmek istiyorsa, nitelikli eleman hizmetine talipse, kaliteli mal ve ürün kullanmak istiyorsa, teknolojinin ileri seviyede olmasını istiyorsa, sağlıklı besinler tüketip, sağlıklı yaşamak istiyorsa, kısacası; modern bir ülkede insanca kaliteli yaşam istiyorsanız teknikerlerin yaşadığı sorunların çözümüne destek verilmelidir.

Sahip olduğumuz coğrafi yapı, ekolojik koşullar ve toprak yapısı yönünden her türlü gıda üretimi hususunda kendi kendine yetebilecek şanslı ülkelerin başında gelmektedir.

Birçok ürünü dışarıdan ithal ediyoruz. Ülke ve millet olarak bu tabloyu hak etmiyoruz. Çiçek, süt ve et Hollanda’nın ihraç ettiği en önemli ürünler, biz bu ürünleri üretebiliriz. Nedeni çok basit, Hollanda bizim ülkemizden 23 kat daha az tarım arazisine sahip. Tüm bu imkanlara göre tarım teknoloji ve üretimde girdi yönünde halen neden dışa bağımlı olduğumuzu da siz değerli kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.

Tarımın ilk başladığı, insanın karnını doyurup geliştiği bu topraklarda aç kalmamak için şimdiden tarıma ve tarımsal eğitime önem vermeliyiz. Önceliğimiz tarımsal öğrenimi nitelikli hale getirmek olmalıdır. Türkiye’nin bu konuda yetişmiş Yüksek teknik eğitimli tarım bilimcileri ve tarım teknikerleri vardır. Türkiye’nin alt yapısından üst yapısına her yerde eli emeği olan endüstri ve sanayinin üretici işgücü, Yüksek teknik eğitimli nitelikli elemanları teknikerler potansiyeli harekete geçirildiğinde Ülkemiz bulunduğu yerden yukarıya çıkacak, teknikerlerin elinden tutan herkes kazanacaktır.

Sağlıcakla kalın…

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593